Türkiye Küçükler ve Yıldızlar Satranç Şampiyonası’nda binlerce öğrenci yarıştı

Türkiye Satranç Federasyonu (TSF), Gençlik ve Spor Bakanlığı ve federasyonun ana sponsoru Türkiye İş Bankası’nın dayanağıyla Antalya’da düzenlenen “2025 Türkiye Küçükler ve Yıldızlar Satranç Şampiyonası”na,

2 bin 755’i sportmen katıldı. 7-12 ve 13-18 yaş kümesindeki atletlerin atak yaptığı şampiyonanın sonunda dereceye girenler, satranç eğitimi alacakları ve memleketler arası tertiplerde ülke temsil hakkı kazanacakları ulusal grup havuzuna girecek.

Şampiyonada, başarılı kimi sportmenler bir küme gazeteciyle bir ortaya gelerek, satranca başlama öykülerini, maksatlarını, satrancın ömürlerinde neleri değiştirdiğini anlattı.

OKULDA MUVAFFAKİYET GETİRİYOR

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, gazeteci-sporcu buluşmasında yaptığı konuşmada, TSF ve İş Bankası’nın satranç öyküsünün 2005 yılında federasyonun, bir satranç kitabının Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basılması talebiyle başladığını anlattı. Sözen, “Federasyonun ülkemizde satranç alanında yapmak istedikleri, hayalleri, bize çok değerli geldi. Çocuklarımızın zihinsel ve şahsî gelişiminde, daha donanımlı hale gelmelerinde ve yarına hazırlanmalarında değerli katkıları bulunan satrançta federasyon ile gayelerimiz kesişti. 20 yılda ülkemizde satrançta daima yükselen bir muvaffakiyet grafiği ortaya konması, ne kadar yol aldığımızın göstergesi oldu” dedi. Satrancın çocuklara ve gençlere pek çok fayda sağladığını, bilhassa odaklanma müddetlerini artırdığını belirten Sözen, kelamlarını şöyle sürdürdü:

40 BİN OKULA MATERYAL

“Öğrencilerin uzun müddet bir mevzuya odaklanamamaları, günümüzde eğitimde çocuklar açısından karşılaştığımız en büyük meselelerden biri. Satrancın sağladığı uzun müddetli konsantrasyon, sistemli ve disiplinli çalışmayla birleşince bunun gerisinden muvaffakiyet geliyor. Satranç, çocukların eğitim hayatlarında ve akademik başarılarında fark yaratabilmelerine imkân sağlayacak alanlardan biri. Satrançta başarılı performans gösteren, yurtdışı turnuvalarda derece alan çocukların birebir vakitte eğitim hayatlarında da başarılı olduğunu görüyoruz.”

Türkiye’de yaklaşık 42 bin ilkokul ve ortaokulun 40 binine satranç materyali gönderdiklerini söyleyen Suat Sözen, “20 yılda satrançta 45 dünya şampiyonluğu, 41 dünya ikinciliği, 45 dünya üçüncülüğü alınmış. Farklı zorluk derecesindeki turnuvalarda 108 Avrupa şampiyonluğu, 100 Avrupa ikinciliği, 88 Avrupa üçüncülüğü kazanılmış. 30 bin ile başladığımız lisanslı atlet sayısı bugün 1 milyon 631 bine ulaşmış durumda. Satranç artık ülkemizde yaygın oynanan, sevilen, gelişen bir spor kolu haline geliyor” diye konuştu.

ALTYAPIYA YATIRIM

TSF başkanı Fethi Apaydın da “Altyapıya yapılan yatırımlar, sırf bugünü değil geleceğimizi de şekillendirecek. Bu anlayışla birçok yeni proje üzerinde çalışıyor ve hayata geçirmek için büyük bir heyecan duyuyoruz. 1 milyon 600 bini aşkın lisanslı atletimizle sırf satrançta değil, tüm spor branşları ortasında tepede olmanın gururunu yaşıyoruz. Satranç, yalnızca bir spor değil, tıpkı vakitte stratejik düşünme, sorun çözme ve disiplin üzere hayat maharetlerini geliştiren değerli bir eğitim aracıdır” dedi.

‘SEVGİ KONUTLARINDAKİ ÇOCUKLAR DA OYNASIN’

Satranca başladığından bu yana muvaffakiyetten muvaffakiyete koşan, 2022 yılında Türkiye şampiyonu olan 17 yaşındaki Miraç Melih Topuz’a bu sporu, 10 yaşında Elazığ’daki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sevgi Evi’nde antrenörü Oğuzhan Deniz tanıştırmış. 2024 Türkiye kupası ikincisi, tıpkı yıl Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası dördüncüsü olan Miraç, “En çok istediğim, sevgi konutlarındaki çocukların satrançla daha çok ilgilenmesi. Orada yaşayan çocukların benden daha yeterli olmasını istiyorum. Bu nasıl yapılabilir bilmiyorum ancak en büyük isteğim bu” diyor.

2022 ve 2023 yıllarında ulusal kadroya girerek Türkiye’yi milletlerarası arenada temsil eden Miraç, satrançta “büyük usta” düzeyine ulaşmak ve akademisyen olmak istiyor.

DİSİPLİN, GAYRET, ODAKLANMA…

Satrancın atletlere sağladığı faydalardan kimileri şöyle sıralanıyor:

• Planlı hareket etmenin kıymetini ve gerekliliğini kavratır.
• Kişiliği ve karakteri olumlu istikamette tesirler, geliştirir.
• “Kendine güven” duygusu aşılar ve bunu geliştirir.
• Dikkatini tek husus üzerinde yoğunlaştırabilme alışkanlığı kazandırır.
• Diğer ders hususlarının daha âlâ anlaşılıp kavramasına yardımcı olur.
• Konulara karşı kuşkucu yaklaşımı benimsetir, onları ezberci zihniyetten arındırır.
• Başarıya lakin ve lakin sistemli ve disiplinli bir çalışmayla varılabileceğini gösterir.
• Mücadeleci bir ruh yapısına sahip olmanın gerekliliğini benimsetir.
• Başarısızlıklar karşısında yılmamayı, muvaffakiyet için daha da çok çalışmanın gerekli olduğunu öğretir.
• Yepyeni amaçlar göstererek bu yeni maksatlar doğrultusunda motivasyon sağlar.
• Kurallara uymayı, dostça oynamayı, kaybetmeyi kabullenmeyi öğretir.