“ASLAN AĞIR YARALI”

Hilmi Türkay: “Beşiktaş, Muhteşem Lig’in 29. haftasında konuk ettiği Galatasaray’ı 2-1 mağlup etti. Siyah-Beyazlıların yeni teknik yöneticisi Solskjaer birinci derbisinden 3 puanla ayrıldı. Beşiktaş bu dönem F.Bahçe’nin akabinde G.Saray’ı da alanında mağlup etti. Sarı-Kırmızılılar ise şampiyonluk yarışında ağır yara aldı. G.Saray bu sezon ligde birinci hezimetini yaşadı. Aslan ayrıyeten geçen dönemle birlikte 28 maç sonra kaybetti, deplasmanda ise 25 müsabakanın akabinde yenildi. F.Bahçe’nin kazandığı haftada iki grup ortasındaki puan farkı 6’ya düştü. CimBom gelecek haftayı maç yapmadan geçecek. Sarı Kırmızılılar ayrıyeten 2 Nisan’da Türkiye Kupası’nda F.Bahçe ile Kadıköy’de oynayacağı derbiye de moralsiz çıkacak. Rafa Silva, 68 metre top sürüp G.Saray ağlarını sarsarak Beşiktaş’ı 1-0 öne geçirdi. Silva bu dönem G.Saray’a karşı oynadığı 3 maçta, 2 gol attı, 1 asist yaptı. Torreira, 45. dakikada 30 metre uzaklıktan 113 km. süratle topu ağlara gönderip skoru 1-1’e getirdi. Uruguaylı futbolcu, deplasmanda F.Bahçe’nin akabinde Beşiktaş’a da gol attı.” (Cumhuriyet)

“HAK EDEN OYUNUYLA KAZANDI”

Gülengül Altınsay: “Kartal maça yüksek güçle başladı. Galatasaray savunmasının ortasına uzun toplar attılar, süratli, dikine çıktılar. Rafa soldan zorladı, şık bitirdi. Akabinde Polonyalı VAR’dan gelen kırmızı kart dingin Cim-Bom’u canlandırırken Beşiktaş’ı rehavete uğrattı. Ve Siyah-Beyazlılar Torreira’ya rahat vurdurunca skor: 1-1. Sonra Galatasaray oyunu yavaşlattı, Beşiktaş da ona uydu. Kartal topa sahipti lakin süratli değildi. Düğüm Gedson’un duran top tertibiyle çözüldü: 2-1. Ve Kartal hak eden oyunuyla derbiyi kazandı.” (Cumhuriyet) 

“GİDEN 3 PUAN GALATASARAY İDARESİNE YAZIYOR”

Ebru Kılıçoğlu: “Beklenen derbide, Galatasaray’ın kuvvetli tarafı eksiksiz takımı. Beşiktaş’ınki ise tutkulu seyircisi. Galatasaray, orta alanda zayıf kalınca ileride kurmak istediği baskıyı  kuramıyor. Beşiktaş ise baskısını istikrarla artırıyor. 23’de Rafa Silva, şık bir golle kadrosunu öne geçiriyor. 36’da Frankowski’nin atılması oyunun kırılma noktası oluyor. Her ne kadar 45’te Torreira ile skoru dengelese de 66’da Fernandes’in golüne mahzur olamıyor. Skora ve 10 kişi olmasına karşın Galatasaray oyundan kopmuyor. Lakin gayreti yetmiyor. Giden 3 puanın günahı ise vasıfsız bir hakem konusunda yükünü koyamayan Galatasaray idaresine yazıyor.” (Cumhuriyet)

“BU SKOR ÖZGÜVEN SAĞLAYACAKTIR”

Adnan Dinçer: “Maça istekli başlayan Beşiktaş öne geçtikten sonra Galatasaray’ın 10 kişi kalmasıyla avantaj elde etti. Lakin bunu pek değerlendiremedi. Galatasaray hiç yeterli oynamadığı bir devreyi Torreira’nın golü sayesinde beraberlikle bitirdi. Lakin Sarı-Kırmızılılar, rekor bütçe harcadığı dönemde şampiyonluğa oynayan ekip kimliğinden epeyce uzaktı. Zati Okan Buruk ve öğrencileri haftalardır âlâ futboldan uzak. Beşiktaş, oyun manasında beklentinin altında kalsa da taraftarının yarattığı derbi atmosferini gerisine alıp kazanmasını bildi. Kuşkusuz bu skor Solskjaer’in ve ekibin özgüvenine katkı sağlayacaktır.” (Cumhuriyet)

“GALATASARAY’IN YENİ TEKNİK YÖNETİCİYE MUHTAÇLIĞI VAR”

Bülent Timurlenk: “Süper Kupa’da 0-1 biten birinci yarının akabinde çift santrfora dönüp orta alanını boşaltan Okan Buruk’un 5’lik olduğu 90 dakikadaki harakirisini izlememiş olabilir mi Solskjaer! Norveçli hoca, İmmobile’nin gol orucu sürerken Rafa’yı en öne atıp Galatasaray stoperlerinin markajından kaçırdığı forvetleriyle süratli çıkmayı planlarken yeni bir taktik koydu ortaya… Okan Buruk ise tembel bir teknik adam. Üçlü denemelerinde yaşadığı fiyasko sonrasında hazır olmayan Yunus, yeni ve fiyakalı transfer Morata ile başlamayı tercih etti. Buyurun size Harika Kupa’nın ikinci yarısının tekrar filmi… Beşiktaş için taraftarına dönemi affettirme maçıydı bu. İki yenilginin akabinde kaybedecek neyi vardı ki, çaba edecekler ve ayakta kaldıkları sürece vidaları gevşek lig önderine ıstırap çıkartacaklardı. Frankowski, 60 metre top süren ve golü atan Rafa’yı kaçırırken de kırmızıyı görürken de “Benden sağ bek olmaz” diye bağırıyordu ancak tabelada 1-0 ve 10 kişi Galatasaray yazıyordu. Torreira’nın şapkadan tavşan çıkardığı golünün yanında birinci yarıda Galatasaray hanesinde yalnızca 3 hamle ve rakip ceza alanında 4 kere topla buluşma yazıyordu. İkinci yarıya birebir 11 ile başlayan, Yunus’a 63’e kadar sabreden, sonraki değişikliklerle kadrosu çorbaya çeviren Buruk, namağlup apoletini söktürüp giderken şunu büyük puntolarla not düşmek lazım. Young Boys’tan, Dinamo Kiev’e, 2-3 farklı önde olup berabere bitirdiği maçlardan kupadaki 0-0 jestine kadar… Şampiyon olsa da olmasa da G.Saray’ın gelecek dönem yeni bir teknik yöneticiye gereksinimi var.” (Sabah)

“SOLSKAJER’DEN SÜRATLİ TEŞHİS, YANLIŞSIZ TEDAVİ”

Uğur Meleke: “Dün Dolmabahçe’deki maçın 60 dakikası 10’a 11 oynandı ancak karşılaşmayı hakikat tahlil edebilmek için evvel 11’e 11 olan kısmı moleküllerine ayırmak gerek. Solskjaer’in çok sevdiğim bir istikameti var. İşler berbat gidiyorsa bunu itiraf ediyor. Hatası üstleniyor. Ve çabucak bir şeyleri değiştirerek deva arıyor. Sivas maçı öncesi grubunun çıkarken kolay top kaybettiği tespitini yaptı. Teşhisi koyduktan sonra tedaviyi de çabucak alana sürdü: Oxlade-Chamberlain’i 6 numara yaptı. İşler bir ay güzel gittikten sonra Antep-Konya sürecinde bozuldu. Orada da aksaklıkları kabul etti. Ve çabucak bir tedavi koydu ortaya: Dün alana 4-6-0 ile çıktı. Orta sahayı altıladı. Ve merkezde yarattığı dengesizlikle çok uygun başladı maça. Küçük ancak tesirli sayılabilecek bir ayrıntı olarak da şunu ekleyebiliriz: Beşiktaş’ın yalnızca iki futbolcusu (Rashica ve Masuaku) oynayarak geçirdiler ulusal maç ortasını. Galatasaray’ınsa Frankowski, Davinson, Abdülkerim, Eren, Morata, Osimhen, Lemina, Barış üzere birçok ası oynadılar ulusal ekiplerinde. Bu da fizikî yahut mental bir düşüş sebebi olabilir.” (Milliyet)