Antalya, Altın Portakal’dan sonra yeni bir sinema şenliğine hazırlanıyor: Akdeniz Sinema Üretim Şenliği. Şenlik, Akdeniz Sinema İmal ve Tanıtım Derneği ve Akdeniz Üniversitesi iş birliğiyle 13-16 Mayıs tarihleri ortasında Akdeniz Üniversitesi’nde düzenlenecek. Oyuncu İpek Tuzcuoğlu’nun danışmanlığını yaptığı şenliğin yöneticisi Doğacan Aktaş. Akdeniz Bölgesinin sinema üretim potansiyelini geliştirmeyi ve tanıtmayı amaçlayan şenliğe son müracaat tarihi ise 20 Nisan.

Festival yöneticisi Aktaş ile konuştuk.

Bu fikir nereden ve nasıl doğdu?

Batı Akdeniz bölgesi, son yıllarda memleketler arası sinema sinemalarına konut sahipliği yaparak dikkat çekiyor. Sinemacılar ortasında, bölgenin sahip olduğu doğal, kültürel ve lojistik potansiyel sıkça konuşuluyor. Fakat tüm bu güçlü istikametlere karşın, potansiyelin sistematik ve sürdürülebilir bir yapıya dönüşemediği de ortada. İşte bu yapısal eksikliği gidermek ve bölgeye kalıcı bir sinema üretim altyapısı kazandırmak hedefiyle, son yıllarda burada imaller gerçekleştiren ve yatırımlar yapan bir küme sinema şirketi olarak bir ortaya geldik ve Akdeniz Sinema Üretim ve Tanıtım Derneği’ni kurduk.

Derneğimizin birinci büyük projesi olan Plato Antalya çatısı altında hayata geçirdiğimiz birinci adım ise Akdeniz Sinema İmal Şenliği oldu. Bu şenlik ile maksadımız sadece bölgenin potansiyelini görünür kılmak değil, tıpkı vakitte bu potansiyeli sistemli bir yapıya dönüştürerek Batı Akdeniz’i sinema imal süreçlerinin merkezi haline getirmek. Sinema, reklam, görüntü vd.

Festivalimiz, bölgedeki tüm kurumları ve dal paydaşlarını bir ortaya getiren, üretim odaklı bir platform olma vizyonunu taşıyor. Resmi kurumlar, markalar ve profesyonel yapılarla birlikte, sinema üretimini destekleyen kapsayıcı bir ekosistem kurmayı amaçlıyoruz. Bilhassa pandemi sonrası periyotta, üretim kaynaklarına erişimde zorluk yaşayan projeler için Batı Akdeniz’i bir alternatiften öte, başlı başına güçlü ve sürdürülebilir bir imal merkezi olarak pozisyonlandırmak istiyoruz. Genç sinemacılar başta olmak üzere, İstanbul’un hudutlarında sıkışan imalcileri ve direktörleri bu yeni merkezle buluşturmak önceliklerimiz ortasında.

Bu vizyon doğrultusunda, Akdeniz Üniversitesi ile imzaladığımız protokol kapsamında hayata geçen şenliğimiz; çok pahalı kurum ve yapıların katkılarıyla gerçekleşiyor:

ATSO (Antalya Ticaret ve Sanayi Odası), Antalya Sinema Takımı İmal Şirketi (AFE), Sinema Alpha Ana Sponsorluğunda ve Akdeniz Tanıtım Vakfı, Fuji Sinema, Kurucan Holding, DopArt Creative, Riba Exclusive, Korkmaz Medya ve Antalya Belek Üniversitesi üzere bir çok kurum bizimle birlikte.

‘HER SENARYOYA KARŞILIK VEREBİLİR’

Niçin sırf “Batı Akdeniz”de geçen sinemalar ve senaryolar?

Batı Akdeniz için belirlediğimiz tek şart, çekimlerin bu bölgede gerçekleşmesi; içerikle ilgili rastgele bir sınırlamamız yok. Önceliğimiz, Batı Akdeniz’i sinema bölümünün yeni üretim merkezi haline getirmek. Bu bölge, sahip olduğu tabiat, tarih, mimari ve kültürel çeşitlilikle her çeşitten senaryoya karşılık verebilecek zenginliğe sahip. Bunun yanında bölgede yetişen sinemacıların, artan yatırımların ve yaratıcı insan kaynağının sinema üretimindeki potansiyelini görünür kılmak istiyoruz.

Batı Akdeniz vurgusuyla; ulusal ve memleketler arası birçok kıssanın burada hayata geçmesi için gerekli altyapının hâlihazırda mevcut olduğunu biliyoruz. Şenliğimiz bu sistemi kurma yolunda atılmış birinci adımdır. Bu sayede senaryoların bu bölgeye uygun güçlü karşılıklar bulabileceğini ve sürdürülebilir bir üretim kültürüyle desteklenebileceğini göstermek istiyoruz.

Bir sinemanın hayata geçebilmesi için gerekli temel ögeler; yanlışsız grup, teknik ekipman, uygun çekim alanları ve finansal kaynaklardır. Batı Akdeniz, tüm bu ögelerin buluşabileceği bir potansiyele sahip.

Türkiye’nin turizm başşehri olan Antalya ve etrafının doğal hoşluklarını, sinema yoluyla dünyaya tanıtmak, yalnızca kültürel değil ekonomik manada da büyük bir katma kıymet yaratacaktır. Bu katma paha, ilerleyen yıllarda oluşacak sinema bölümüyle birlikte kendi kendine dönen bir fabrika üzere çalışacak; bölgeye hem turizmde hem sanatta yeni bir kıymet kazandıracaktır.

Kaç kategori olacak? Biraz şenliğin içeriğinden bahseder misiniz?

Festivalimizin değerli kısımlarından biri de senaryo geliştirme programımız. Bu kısımda, şimdi üretim kademesine geçmemiş projelerle müracaatlar kabul ediyoruz. İki ana kategorimiz var: Batı Akdeniz Öğrencileri ve Ulusal Kısa Metraj. Bölge öğrencilerine dayanak olmayı çok önemsiyoruz; bu nedenle Batı Akdeniz’den gelen projelere özel bir alan açarak, toplamda 10 finaliste ulaşmayı hedefliyoruz.

Senaryo geliştirme süreci yalnızca şenlik mühletince hudutlu kalmıyor; bunun çabucak akabinde, finalistlerimizin büyük çoğunluğunu üretim takviyesiyle buluşturuyoruz. Bu sayede projelerin hayata geçmesini direkt destekliyor ve çekimlerin Batı Akdeniz bölgesinde gerçekleşmesi için elimizden geleni yapıyoruz.

Bizim için en büyük öncelik, genç sinemacıların ve bölgede sinema çekmek isteyen sinemacıların yanında olmak ve onların hayallerini, bölgenin yaratıcı potansiyeliyle buluşturmak.

13-16 Mayıs 2025 tarihleri arasında, Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi konut sahipliğinde gerçekleştireceğimiz şenliğimizin dört günlük programı boyunca, bölgede sinema üretmiş değerli isimleri – yani bizim için “elmasları” – iştirakçilerle bir ortaya getireceğiz. Bu buluşmaların, hem yapılan üretimlere ilham olmasını hem de yeni projelere istikamet verecek yaratıcı bir atmosfer oluşturmasını hedefliyoruz.

YARATICI YETENEKLER

Sloganınız “Elması keşfet.” İdeolojisini sizden dinlemek isteriz.

Elmas, lakin işlenirse gerçek bedeline ulaşan bir madendir. Onun potansiyelini ortaya çıkarmak ise emek, vakit ve yetenek gerektirir. Bu nedenle şenliğimizin ve derneğimizin sembolü, elmas formudur. Yola çıkarken bu bölgenin de işlenmeyi bekleyen bir maden olduğunu düşündük; şimdi keşfedilmemiş, ancak içinde büyük bir potansiyel barındıran bir alan.

Festival heykelimiz, yeşil, kırmızı ve mavi tonlarından oluşan bir elmas formunda tasarlandı. Bu renkler, hem bölgenin doğal dokusunu hem de kültürel çeşitliliğini yansıtıyor. Birebir vakitte bölgenin içindeki gücü ve yaratıcılığı simgeliyor.

Bu projeyle gayemiz, yakın gelecekte Batı Akdeniz’in elmaslarını – yani yaratıcı yeteneklerini – ortaya çıkarmak ve bu projelerin ulusal ve milletlerarası seviyede hayata geçirilmesini sağlamak. Böylelikle hem bölgesel potansiyeli görünür kılacak, hem de sinemanın tabiatında bulunan ışığı bu bölgeden yayarak, yeni bir yaratıcı merkez inşa edeceğiz.