Milli Eğitim Bakanlığı’nın “2025 yılı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme” sonuçlarını açıklaması üzerine proje okullarında başlayan protestolar tüm yurda yayıldı. Sinop Fen Lisesi öğrencileri protestolarına sabah okula girerken Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini okuyarak başladılar. Öğrenciler ayrıyeten kendi ortalarında hazırladıkları bir bildiriyi Eğitim-İş ve Eğitim-Sen’in Fen Lisesinde düzenlediği protestoda okudular.

SENDİKALARDAN ORTAK PROTESTO

Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygulamasını protesto için Sinop Fen Lisesi’nde toplanan Eğitim-İş ve Eğitim-Sen üyelerine Sinop’ta bulunan çok sayıda demokratik kitle örgütünden ve siyasi partilerden dayanak geldi. Fen Lisesi öğrencileri, öğretmenleri ve velilerin de takviye verdikleri protestoda konuşan Eğitim-İş ve Eğitim-Sen Liderleri MEB’i uygulamadan derhal vazgeçmeye çağırdılar.

Eğitim-Sen ismine konuşan Musa Uzun “Proje okullarına yapılan atamalarda süreç; somut, ölçülebilir ve objektif hiçbir kritere dayanmamakta; büsbütün siyasi ve idari takdirle şekillenmektedir. Yandaş sendikalara mensup olanlara sağlanan ayrıcalıklar ve hakkaniyetsizlik, öğretmen atamalarını ve eğitim yöneticiliği görevlendirmelerini proje okullarına yönelik açık bir siyasi takımlaşma aracına dönüştürmüştür. 2025 yılı atamaları da bu tabloyu değiştirmemiştir. Yüzlerce nitelikli ve tecrübeli öğretmen ve eğitim yöneticisi hak ettikleri halde ‘Bakanlık takdiri’ sonucunda proje okullarına atanmamıştır.

Bu durum, yalnızca şahsî mağduriyetler yaratmakla kalmamakta; tıpkı vakitte eğitimin niteliğini direkt etkilemektedir. Öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirme süreçlerinin şeffaf, denetlenebilir ve liyakat temelli hale getirilmesi, kamusal eğitimin geleceği açısından hayati kıymettedir. Eğitim kurumlarını, siyasal iktidarın art bahçesine dönüştürmeyi hedefleyen atama siyasetlerinden derhal vazgeçilmelidir” dedi.

‘CUMHURİYET’İN EĞİTİM ANLAYIŞININ TASFİYESİ’

Eğitim – İş Sinop Şube Başkanı Celal Şahbenderoğlu ise konuşmasında Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in 2014 deki “Mevzuatlar bize mani oluyor. Lakin biz siyasi iradeyle hareket ediyoruz. Mevzuatlara karşın bildiğimizi yapacağız.” Formundaki kelamını anımsatarak “Dediklerini de yaptılar. Bugün öğretmenler kıyıma uğruyor, sürgün ediliyor. Okulların yıllardır oluşan iklimi darmadağın ediliyor. Öğrencilerin imtihana aylar kala alıştığı öğretmenlerinden koparılması, eğitimde istikrarı yok ediyor. Bu bir proje değil, bir tasfiye operasyonudur. Eğitim-İş olarak bir defa daha altını çiziyoruz: ‘Proje okulu’ ismi altında yürütülen bu uygulama, bir okul geliştirme projesi değil; siyasi iktidarın kendi memurunu, kendi kuşağını ve kendi toplumunu yaratma projesidir. Bu yalnızca bir işçi değişimi değil; bir hafızanın, bir kültürün, birikimin ve Cumhuriyet’in eğitim anlayışının sistemli biçimde tasfiyesidir” sözlerini kullandı. 

Lise öğrencisi S.T. ve arkadaşlarının hazırladığı bildirge