Depreme dayanıksız hastaneler endişeye neden oluyor: ‘Bazı ana hastaneler hâlâ yenilenmedi’

İstanbul’da 23 Nisan’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki zelzelenin akabinde zelzelenin merkez üssüne yakın Silivri Devlet Hastanesi’nin tahliye edilmesi kamuoyunda sıhhat kuruluşlarının güvenilirliği konusunda kaygı yarattı.

Konu hakkında Cumhuriyet’e konuşan İstanbul Sarsıntısına Yönelik Sıhhat Hizmetinin Yapılanması Çalışma Grubu’ndan Dr. Hasan Oğan, “ İstanbul Vilayet Sıhhat Müdürlüğü’nün açıklamalarına nazaran, hastanelerin yüzde 80’i 2007 yönetmeliğine nazaran denetim edilmiş. Lakin kalan yüzde 20’lik kısmın ne durumda olduğu tam olarak bilinmiyor, açıklama da yapılmamış. Bizim de alandaki müşahedelerimiz bu yönde” tabirlerini kullandı.

‘RİSKLİ HASTANELER VAR’

İstanbul’da bilhassa kimi büyük hastanelerin riskli olduğunu söyleyen Oğan, “Cerrahpaşa, Çapa ve Haydarpaşa Numune üzere esaslı hastaneler ya hasar gördü ya da yıkılıp yine yapılmaya çalışılıyor. Fakat bu süreç çok yavaş ilerliyor. Aslında 2002’den beri bu hastanelerin sarsıntıya sağlam olmadığı biliniyor. Hastanelerin yenilenmesi gerekiyordu ancak 2023’e kadar yalnızca birkaç yeni hastane yapıldı. Ana hastaneler hâlâ yenilenmedi” dedi. Sıhhat kurumlarına muhtemel bir büyük sarsıntıda ulaşmanın da güç olduğunu beliten Oğan, “Mesela Çam ve Sakura Hastanesi çok hoş bir hastane. Lakin kent merkezine çok uzak. Toplu taşıma da yetersiz. Beşerler oraya ulaşmakta çok zorlanıyor. Bu da özel hastanelere yönelmeye sebep oluyor. Birtakım özel hastaneler birinci başta fiyatsız hizmet verse de sonra fiyatlı hale geliyor. Bu mevzuyu Sıhhat Bakanlığı’nın çözmesi gerekiyor” diye konuştu.

ASM’LER DE İNANÇLI DEĞİL

Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı Ahmet Kandemir, İstanbul genelinde hizmet veren 100’in üzerindeki aile sıhhati merkezinin yüzde 32’sinin 1999 öncesi yapılarda, yüzde 89’unun ise sarsıntıya dayanıklılık testi yapılmamış binalarda faaliyet gösterdiğini belirtti. İstanbul’da aile sıhhati merkezlerinin sarsıntıya hazır olmadığını söyleyen Kandemir, “Deprem riski altındaki binalar hem çalışanların hem de vatandaşların hayatını tehlikeye atıyor” diye konuştu.