PKK terör örgütünün feshinin ardından yeni anayasa tartışmaları hareketlendi: ‘Bölünmezlik’ ve ‘Laikliğin’ kaldırılması
PKK terör örgütünün; Lozan Barış Antlaşması ve 1924 Anayasası’nı gaye alarak kendini feshettiğini açıklamasının akabinde yeni anayasa tartışmaları da hareketlendi. Bu kapsamda iktidarın yeni anayasaya yönelik kaynak çalışması olan “1982 Yerine 2023 Anayasası” sempozyumunda; “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve toplumsal hukuk devletidir” ile “Türkiye devleti parçalanamaz bir bütündür. Lisanı Türkçedir” kararlarının dokunulmazlığının kaldırılması istenmişti.
PKK terör örgütünün; Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu ve sonsuz barışın teminatı Lozan Barış Antlaşması’na ve Türk Devrimi’nin anayasası 1924 Anayasası’na adeta savaş açtığı ve cumhuriyeti soykırımcılıkla suçladığı bir açıklamayla kendini feshetmesinin akabinde yeni anayasa tartışmaları da hareketlendi. Sürecin yeni anayasayı da kapsadığına ait birinci işaret Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’dan geldi.
‘YENİ ANAYASA BAŞTA OLMAK ÜZERE…’
Başdanışman Uçum; terör örgütünün açıklamasına takiben tıpkı gün yaptığı toplumsal medya paylaşımında yeni anayasa vurgusu yaptı. Uçum kelam konusu paylaşımında; “Görüldüğü üzere kurtuluşla başlayan, cumhuriyetin ilanıyla tescillenen kuruluş sürecimiz, Terörsüz Türkiye’ye geçişi takiben yeni anayasa başta olmak üzere kapsayıcı ıslahatların yapılmasıyla tamamlanacaktır” dedi.
‘1’İNCİ UNSURUN DEĞİŞTİRİLMESİ YASAKLANMALI’
AKP’nin yeni anayasaya yönelik kaynak çalışması olan 12 Eylül 2023’te Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde düzenlenen “1982 Yerine 2023 Anayasası Sempozyumu” yeni anayasayanın yapısı, ideolojisi ve metodunun nasıl olması gerektiğine yönelik değerli ipuçları barındırıyor. Kelam konusu sempozyumdaki konuşmacılardan birisi ise Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkanvekili Prof. Dr. Şükrü Karatepe idi. Bir anayasada değiştirilemez hususlarının fazla olmasının gelecek nesillere güvensizliği doğurduğunu savunan Karatepe konuşmasında; “Yeni düzenlemede, 1924 ve 1961 anayasalarında olduğu üzere yalnızca ‘Türkiye Devleti bir cumhuriyettir’ kararının yer aldığı 1’inci hususun değiştirilmesi yasaklanmalıdır” demişti.
HEDEF: CUMHURİYETİN NİTELİKLERİNİ DEĞİŞTİRME
Karatepe açıklamasıyla; değişitirilemez kararıyla garanti altına alınan anayasanın 2’inci hususundaki “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve toplumsal hukuk devletidir” ile “Türkiye Devleti ayrılamaz bir bütündür. Lisanı Türkçedir” kararlarının dokunulmazlığının kaldırılmasına işaret etmişti.
