Alerjik hastalıkları olanlar için ‘polen’ uyarısı: Belli saatlerde dışarı çıkmayın, pencere açmayın
Havaların ısınması yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte kavak ağaçlarından etrafa yayılan polenler, alerjik hastalığı olan şahıslarda önemli sıhhat meselesine dönüşüyor. Her yıl nisan-ağustos aylarında ağırlaşan polen salınımı, çocuk ve yaşlı yaş kümeleri ile alerjik hastalığı bulunan bireyler için zorlayıcı bir devir yaşatıyor. Polenler, rüzgarla birlikte geniş bir alana yayılıyor. Bu durum alerjik tepkileri tetikleyerek, kişinin toplumsal hayatını etkileyebilir.
Bahar aylarında yeşil alanlara çıktığında burun akıntısı ve nefes darlığı üzere şikayetleri olan Demet Seloğlu (23) Kafkas Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’na müracaat etti. Dr. Öğr. Üyesi İhsan Topaloğlu, hastaya deri prick testi yaparak, antijeni saptamaya çalıştı.
”SOSYAL HAYATI ETKİLEYECEK SEMPTOMLAR GELİŞEBİLİR”
Türkiye’de polen ölçüsünün arttığını söyleyen Kafkas Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda misyonlu Dr. Öğr. Üyesi İhsan Topaloğlu, “Özellikle nisan ayından başlayarak, ağustos ayının sonuna kadar yeşil alanların artması nedeniyle polen ölçüsü bölgemizde ve Türkiye’de artmaktadır. Bunlar kimi hassas bireylerde nefes darlığı, burun akıntısı, öksürük, hapşırık, boğazda ağrı ve yanma üzere semptomlara yol açabilmektedir. Kimi hasta kümelerinde bu semptomlar düşük düzeyde olsa da kimi hasta kümelerinde bu semptomlar çok ağır seyredebilmektedir. Kişinin toplumsal hayatını etkileyebilecek ölçüde semptomlar gelişebilmektedir. Bilhassa astımı, alerjik riniti ve KOAH’ı olan hastalarda bu semptomlar daha ağır seyredebilmektedir. Kişiyi işinden edebilmekte ve insan ilgini bozabilmektedir. Semptomların yükü temas ölçüsüyle da kısmen ilişkilidir” diye konuştu.
Alerjik hastalığı olan bireylerin belirlenen saatlerde dışarı çıkmama, pencere ve kapı açmama ihtarında da bulunan Dr. Öğr. Üyesi Topaloğlu, şunları söyledi:
“Özellikle biz hastalarımıza saat 05.00-10.00 ile saat 18.00-20.00 ortasında polenin en ağır olduğu saatlerde dışarı çıkmamasını öneriyoruz. Bu hastalarımıza, şu an hastamıza yaptığımız üzere deri prick testi yaparak, antijeni saptamaya çalışıyoruz. Hastanın semptom denetiminde hem ilaç tedavisi hem de kişinin kollayıcı tedbirleri almasına yardımcı oluyoruz. Semptomların azaltmasını sağlamak, hastanın toplumsal hayata geri dönmesini sağlamak için bu testleri yapıyoruz. Çocuk ve yaşlı yaş kümeleri ile alerjik hastalığı olan hastalar riskli yaş kümeleridir. Bilhassa polen alerjisi olan hastaların belirli saatlerde dışarı çıkmamaları, kapı ve pencerelerini açmamaları, meskene girdiklerinde kıyafetlerini çıkartarak banyo yapmalarını, ilaçlarını nizamlı olarak kullanmaları ve medikal tedavilerine devam etmelerini öneriyoruz. Doktor denetiminde kollayıcı ilaçlarına devam etmeleri çok kıymetlidir.”
