Perinçek’ten Erdoğan’a: ‘Başkomutanlık oturarak olmaz’
Vatan Partisi Genel Lideri Doğu Perinçek, partisinin Sakarya Caddesi’nde düzenlediği “İsrail’e geçit yok” buluşmasında konuştu.
Buluşmaya katılanlar, “Diren İran, Türk milleti seninle”, “Kürecik’e el konsun, İsrail kahrolsun”, “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi”, “Kahrolsun İsrail siyonizmi” sloganları attı.
Perinçek, konuşmasında, Erdoğan’a teklifte bulunarak, Kürecik Radar Üssüne Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından el konulması davetinde bulundu. Perinçek, “Türkiye Büyük Millet Meclisi ismine savaşlarda başkomutanlık yetkisini ve sorumluluğunu üstlenmektedir. Başkomutanlık oturarak olmaz. Başkomutanlık İran’a bombalar yağarken, seyrederek olmaz. Başkomutanlık Filistin’in, Gazze’nin üzerine o kahpe hücumlar devam ederken seyrederek olmaz” dedi.
“SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA BİLDİRİMİZ VAR”
“Burada Van’dan Edirne’ye kadar, Trabzon’dan Muğla’ya kadar Türk milleti ismine toplanmış bulunuyoruz. Türk milletinin, İran devlet ve halkının yanındaki kararlılığını, vefasını, sadakatini, kahraman Filistin Devleti ve halkıyla beraberliğini, onlara inancını söz etmek, haykırmak, bütün dünyaya bildirmek için toplanmış bulunuyoruz” diyen Perinçek, şöyle konuştu:
“Aynı vakitte Türkiye Cumhuriyeti hükümetine, Sayın Cumhurbaşkanımıza bildirimiz var. O bildirimizi başkentimiz Ankara’dan söz etmek için toplanmış bulunuyoruz. Toplandığımız yer, kelamın, lafın bittiği yerdir. Bulunduğumuz iklim, füzelerin konuştuğu iklim. Bombaların konuştuğu iklim. Bu iklimde biz kahraman Türk milleti olarak, ihtilaller yapmış, imparatorluklar geleneğini gerisine almış büyük Türk milleti olarak, bu kardeşlerimiz savaşırken onları doruklardan, saraylardan seyredecek meşrebe, terbiyeye sahip değiliz. Biziz terbiyemiz, meşrebimiz, sadakattir, vefadır.
“CEPHE ARKADAŞLARIMIZLA YAZGI BİRLİĞİMİZ VAR”
Mazlumların yanında olmaktır. Bu savaş, İran’ın İsrail siyonizmine karşı, Amerikan emperyalizmine karşı savaşı. Bu savaş, Filistin Devleti ve milletinin, İsrail siyonizmine karşı, Amerikan emperyalizmine karşı. Bu savaş, bizim de savaşımızdır. İran’ın, Filistin’in, Suriye’nin, Irak’ın, Yemen’in, Rusya’nın Atlantik emperyalizmine karşı savaşı, bizim de savaşımızdır. Biz ön cephe ülkesiyiz. Türkiye, bu savaşta Asya’nın ön cephe ülkelerindendir. Evvel cephe arkadaşlarımızla baht birliğimiz var, menfaatlarımız ortak. Geleceğimiz, bağımsızlıklarımız, egemenliklerimiz, insanlığımız, kardeşliğimiz, sadakatimiz ortak. Münasebetiyle bu ön cephede Haçlı emperyalizmine karşı dimdik duracağız. Buradan bütün dünyaya ilan ediyoruz.
“ONLARA ATILAN BOMBALAR, BİZE ATILAN BOMBALARDIR”
Karşımızda çürüyenler var. Çürüyen Batı emperyalizmi. Karşımızda yıkılanlar var. Dolar saltanatı yıkılmış. Yıkılan Amerikan emperyalizmi. Biz insanlığa kasteden bu Haçlı emperyalistlerine karşı, insanlık cephesinde İran, Filistin, Arap halkları ile, emperyalizme karşı savaşan bütün halklarla birlikteyiz. Onlara atılan bombalar, bize atılan bombalardır. İran’a yollanan füzeler, Filistin’e çekilen silahlar bunların hepsi, Türkiye’mizin yarınlarını, bugünümüzü amaç alan füzelerdir, bombalardır, silahlardır. O silahları yerlere gömmeye, o silahları bize doğrultanlara sıkmaya Ankara’dan hazırız. Bizi Sünni, Şii diye bölemezler. Bölemediler ve bölemeyecekler. Bizi Türk diye, Kürt diye bölemediler ve bölemeyecekler. Bizi Sünni diye Alevi diye bölemediler, bölemeyecekler.
“HEDEFLERİ İKİNCİ İSRAİL DEVLETİ’Nİ KURMAK”
Amerikan emperyalizminin ve İsrail siyonizminin gayeleri, Batı Asya’da ikinci İsrail Devleti kurmaktır. Bakmayın onun isminin ‘Kürdistan’ olduğuna. Kürtlük ile bir ilgisi yok. Kürt’ü esir etmek isteyen, piyon olarak kullanmak isteyen, kardeşlerinin üzerine sürmek isteyen bir ikinci İsrail devletçiği… Bu hepimizi maksat alıyor. Türkiye’mizi, İran’ımızı, Suriye’mizi, Filistin’imizi. Ya ikinci İsrail olur ya da Filistin olur. Bunun ikisinin ortasında, ikisini birleştiren bir tahlil yok. Filistin olacak lakin ikinci bir İsrail olmayacak.
“MADEM BAŞKOMUTANSIN…”
İşte bu türlü bir ortamda, iklimde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi yönetiyor. Omuzunda büyük sorumluluklar var. Alnında büyük yazılar var. Sayın Cumhurbaşkanımıza iki önerimiz var.
Birinci teklifimiz madem başkomutan, başkomutanlık oturarak olmaz. Başkomutanlık İran’a bombalar yağarken seyrederken olmaz. Başkomutanlık Filistin’in, Gazze’nin üzerine o akınlar devam ederken seyrederek olmaz. Başkomutanın yapacağı iş var. Kürecik Üssü’ne Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından derhal el konulmalıdır. Başkomutan emredecek. Emretmezse, o başkomutanı Türkiye bulur. Türk milleti olarak kardeşimiz İran’a bombaların, füzelerin gayesini gösteren bir Kürecik Üssü’nü ihanet olarak görüyoruz.
Bu ihaneti hiç kimse Türk milleti ismine yapamaz, yapamayacaktır. Bizim topraklarımızda eşkıyalara yataklık, üs yok. Kardeşlerimize füze atanlara üs yok Türkiye’de. İncirlik Üssü’ne derhal Türk bayrağı çekilmeli. NATO, Amerikan bayrağı oradan indirilmeli. Şayet başkomutan görevini yapmazsa, tarihi sorumluluğunu yerine getirmezse, Türkiye o başkomutanı bulur. Türkiye’nin tarih boyunca vazifelerini yapan, ülkemizin bağımsızlığını, egemenliğini, toprak bütünlüğünü azimle savunacak, komuta edecek, kardeşlerimize vefa, sadakat sorumluluğunu yerine getirecek binlerce başkomutanı vardır. O yüzden Cumhurbaşkanımız ya başkomutanlık vazifesini yapacaktır ya da o başkomutanlığı yapacak, başkomutanı bulacaktır.”
