Engelli çift, sporla hayata tutundu
Esra Bozdemir Işık’a, 2010 yılında, 16 yaşındayken diz ağrısı şikayetiyle memleketi Niğde’de hastaneye başvurduğunda kemik kanseri teşhisi konuldu. Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen Esra Bozdemir Işık, kemoterapi tedavisi gördü ve bu süreçte sol bacağı diz üstünden ampute edildi.
Protezle ayağa kalkıp tekrar yürüyen ve lise eğitimini tamamlayan Esra Bozdemir Işık, Engelli Kamu İşçi Seçme Sınav’ına (EKPSS) girdi. Esra Bozdemir Işık, ziraat mühendisi olarak Niğde’de bir kamu kurumuna atandı. O süreçte sporla tanışan Esra Bozdemir Işık, tekerlekli sandalyede 5 yıl basketbol oynadı, sonra da tekerlekli sandalyede tenis oynamaya başladı.
“EN BÜYÜK GAYEM PARALİMPİK OYUNLARDA ÜLKEMİ TEMSİL ETMEK”
Esra Bozdemir Işık, birinci branşının basketbol olduğunu belirterek, “Niğde’de 5 yıl kadar ekibimle bir arada tekerlekli sandalyede basketbol oynadım. Sonrasında tenisle tanıştım ve tenis aslında beni buraya yani Ankara’ya getiren sebepti. Burada da eşimle tanıştım. Aslında geliş gayem spordu fakat bir yerde eşimle tanışmama da vesile oldu. Tanıştıktan sonra 1 yıl bile olmadan evlendik. Spor bizim hayatımızı zenginleştirdi, renk kattı. Zira spor sayesinde biz turnuvalara gidiyoruz. Yurt dışında, milletlerarası turnuvalar oynuyoruz. Hem de özgüvenimizi daha yüksek tutmamızı sağlıyor. Güzel ki sporla tanışmışım, uygun ki spor yapıyorum. Tüm tenisçilerin olduğu üzere benim de en büyük gayem paralimpik oyunlarda ülkemi temsil etmek. Bu yüzden elimden gelen uğraşı gösteriyorum. Bu hastalık devrinde en büyük destekçim esasen ailemdi; annem, babam, kardeşlerim sayesinde ayakta kalabildim. Yeniden tıpkı biçimde hekimlerimiz da o vakit çok dayanak oldular her mevzuda. Katiyetle beşerler ‘Ben engelliyim bir şey yapamam’ diye konuta kapanmasınlar, çıksınlar. Spor, sanat; hangi kolda yetenekleri varsa o kısma yönelip kendilerini geliştirsinler” tabirlerini kullandı.
“TSK’NIN KADROSUNDA OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM”
Ömer Işık ise bacağındaki pürüze karşın çocukluğundan itibaren spor yaptığını anlatarak, “Futbol oynardım, okulda basketbol oynardım. Okul arkadaşımın tavsiyesiyle tekerlekli sandalye basketbol sporu ile tanıştım. Memleketim Adana’da bir şampiyona düzenlenmişti. Orada bir ulusal ekip karşılaşmasını izledikten sonra bu sporu yapmaya karar verdim. Artık TSK’nın ekibindeyim. Bu kadroda olmaktan gurur duyuyorum. Burada gazi arkadaşlarımızla bir arada, gazi yöneticilerimiz, gazi hocalarımızla bir arada bir oluşum içerisindeyiz. Ve bu oluşumdan pek mutluyuz. Ben Türkiye’nin farklı ekiplerinde oynadım. Ama buradaki aile ortamı, hırs, azim, uğraş çok farklı. O yüzden âlâ ki TSK Tekerlekli Sandalye Basketbol oyuncusu oldum. Türk Silahlı Kuvvetleri ailesi bu imkanlarını bize verdiği için hocalarımıza, kumandanlarımıza çok teşekkür ediyoruz” dedi.
“BÜTÜN YÜKÜ BİR ARADA ÇEKİYORUZ”
Eşi Esra Işık ile tanıştığı süreçte ‘tenisçi dirseği’ rahatsızlığı bulunduğunu söyleyen Ömer Işık, “Dirseğim ağrıyordu. Onunla ilgili fikir alışverişinde bulunmak için, onlarda da daima bu türlü şeyler oluyor mu sanki diye gidip o biçimde tanıştım eşimle. Ondan sonra buradaki aile ortamıyla bir arada o da maçlarımıza geldi, idmanlarımıza geldi. Bu halde tanışıp evlendik. Evliliğimizde ikimiz de engelli olduğumuz için bütün işi bir tarafa yıkmak yerine bütün yükü birlikte çekiyoruz. Paklık olsun, yeme içme işleri olsun; bunlarda eşime yardımcı olmaya çalışıyorum. Hoş bir evliliğim olduğu için de şanslıyım. Eşimle pek yeterli anlaşıyorum ve mutluyum” diye konuştu.
