TVF kamu bankalarına sermaye aktarıyor, sonra da kredi çekilerek Hazine’ye ödeme yapılıyor
TBMM’ye sunulan Türkiye Varlık Fonu (TVF) İdare AŞ ile TVF’nin 2023 Yılı Mali Tabloları ve Faaliyetleri ile İlgili Kontrol Raporlarının Sunulduğuna Dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi, gelecek hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülecek. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanı olduğu TVF’nin portföyünde Türkiye’nin öncelikli 7 dalından 31 şirket, 2 lisans ve çeşitli taşınmazlar bulunuyor. TBMM Plan ve Bütçe Komitesi üyesi, CHP Manisa Milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu, rapora nazaran 28 kurumdan yalnızca 21’inin denetlendiğini, kalan 7 şirketin ise TVF’nin konsolide finansal performansına oranla değerli bir faaliyete sahip olmadığı gerekçesiyle finansal tablolara dahil edilmediğine dikkat çekti. Bakırlıoğlu, kontroller sonucunda Halk Bankası, PTT AŞ, BOTAŞ ve Turkish Güç Company (TEC) hakkında “sınırlı olumlu görüş” bildirilirken Türkşeker’i denetleyen kontrolcünün “görüş vermekten kaçındığına” dikkat çekti.
‘YETERLİ KONTROL YOK’
Bakırlıoğlu, BOTAŞ’ın konsolide finansal tablolarda satış maliyetleri ve stok meblağlarına ait rastgele bir düzeltme yapılmasının gerekli olup olmadığının ise “gizlilik ögesi taşıması” nedeniyle tespit edilemediğine dikkat çekti. Bakırlıoğlu, şöyle devam etti:
“Bunlara ek olarak görüşü etkilemediği söylenmekle birlikte ABD New York Bölge Mahkemesi’nde İran yaptırımlarının ihlal edilmesiyle ilgili olarak Halk Bankası’na açılan ceza ve hukuk davaları hakkında karşılık ayrılmaması konusuna da dikkat çekilmiştir. Bu raporu incelediğimizde yapılan kontrolün kâfi olmadığını açıkça görüyoruz.”
Plan ve Bütçe Komitesi Üyesi, CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, TVF’nin alt fonu olan “PİD Alt Fonu” aracılığıyla kamu bankalarının sermaye yapılarının güçlendirilmesi emeliyle kaynak transferinde bulunduğuna işaret etti.
Akay, varlık fonunun kamu bankalarının sermaye yapısını güçlendirmek emeliyle kaynak aktardığı bu bankalardan, yüksek faiz oranıyla kredi kullanarak Hazine kefaleti ile kullandığı krediyi kapattığına dikkat çekerek şu tabirleri kullandı:
“Vatandaşlarımızı, şahsen kullandığı krediyi yeni kredi kullanımıyla kapatır duruma getiren iktidar, devlet kurumlarını da birebir duruma sokmuştur. İşte bu akıl, iktisadımızı bu kadar büyük bir çıkmaza sokan akıldır. Borcu borçla ödeyen ve ülkemizi borç sarmalına sokan bu anlayıştan kurtulmadığımız sürece istenen refah düzeyine ulaşamayacağımız bariz bir gerçeklik olarak önümüzde durmaktadır. Borç, anapara ve faiz sarmalında olan bütçenin yanı sıra, paralel hazine olarak görülen TVF de bu iktidar tarafından birebir vahim duruma düşürülmüştür.”
