Dünyanın en sağlıklı meyvesi: Türkiye’de kıymeti bilinmiyor

Son yıllarda sıhhat dünyasında ismini sıkça duymaya başladığımız aronya meyvesi, dünyada “süper meyve” olarak anılıyor. ABD, Kanada, Almanya ve Japonya üzere ülkelerde bağışıklık güçlendirici ve hastalık önleyici tesirleri nedeniyle büyük ilgi görse de, Türkiye’de şimdi hak ettiği pahası tam manasıyla görebilmiş değil.

ARONYA NEDİR?

Anavatanı Kuzey Amerika olan aronya, halk ortasında “yaban mersininden güçlü meyve” olarak da bilinir. Renk olarak böğürtlene benzeyen bu küçük mor meyve, içeriğindeki yüksek antioksidan düzeyiyle ön plana çıkar. O denli ki yapılan araştırmalar, aronya meyvesinin antioksidan kapasitesinin nar, yaban mersini ve acai üzere tanınan meyveleri bile geride bıraktığını ortaya koyuyor.

FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR

Bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

Kanser önleyici özellikler taşıyor (özellikle kolon ve göğüs kanseri riskini azaltabilir).

Kan şekerini dengeliyor, bu nedenle diyabet hastaları için doğal bir dayanak olabilir.

Kalp-damar sıhhatini koruyor, tansiyonu düşürmeye yardımcı oluyor.

Sindirim sistemini destekliyor, bağırsak florasını düzenliyor.

Cilt yaşlanmasını yavaşlatıyor, doğal bir anti-aging meyvesi olarak görülüyor.

TÜRKİYE’DE NEDEN YAYGIN DEĞİL?

Aslında son yıllarda kimi çiftliklerde aronya üretimi başladı. Trakya, Karadeniz ve İç Anadolu’nun kimi bölgeleri aronya yetiştiriciliği için epey uygun. Lakin bu meyve hâlâ birçok markette bulunmuyor. Bunun nedeni ise düşük tanıtım, şuur eksikliği ve tüketici alışkanlıklarının hudutlu olması.

Çiftçiler, aronya üretiminden hayli şad; zira hastalıklara sağlam, ilaç gerektirmiyor ve yüksek randıman sağlıyor. Lakin alım garantisi olmaması ve pazarlama eksikliği, üretimi sınırlıyor.