Karadeniz’in vazgeçilmezi ama fazlası zarar! Karalahana tüketimi tiroidi etkiliyor…
Girişimsel Radyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Doğukan Atabay, Tiroid bezi hastalıklarının ülkemizde sık görülen bir hastalık olduğunu fakat Karadeniz Bölgesi’nde bu oranın daha yüksek olduğunu söyledi.
Atabay, “Tiroid bezi hastalıkları ülkemizde çok sık görülen hastalıklardan birisidir. Karadeniz bölgemizde biraz fazla olmasının sebebi ise karalahana tüketiminin fazla olması ve buna bağlı ortaya çıkan iyot eksikliğidir. Çok karalahana tüketimi iyot emilimini azalttığından guatra yol açar. Bunun dışında şalgam, turp kabak üzere besinlerinde fazla tüketilmesi, iyotsuz tuz kullanımı da guatr sebebi olabilir” dedi.
“KADINLARIN YAKLAŞIK YÜZDE 40-50’SİNDE GÖRÜLÜYOR”
Tiroid bezinde ortaya çıkan bezelere nodül ismi verildiğini bunun da bayanlarda fazla görüldüğüne dikkat çeken Atabay, “Tiroid bezinde ortaya çıkan bezelere nodül diyoruz. Toplumumuzda bayanlarda yaklaşık yüzde 40-50 oranında erkeklerde ise yüzde 20-30 oranında tiroid bezinde nodül görülebilir. Nodüllerin yüzde 95’i âlâ huyludur. Lakin bunları yakın takip etmemiz gerekiyor. Zira kimilerinde boyut artışı ortaya çıkarak hastada nefes darlığı, yutma zahmeti, ses kısıklığı ortaya çıkarabilir. Bir kısmı da kansere dönüşerek tiroid kanseri oluşturabilir. Tiroid nodülünü elle muayene edilebiliyoruz lakin kesin teşhisi ultrasonografi ile ortaya koyuyoruz. Ultrasonda nodülün düzgün ya da makûs huylu olabileceği ile ilgili yorum yapabiliyoruz. Şayet kuşkumuz yüksekse biyopsi alarak tanıyı mutlaklaştırıp ona nazaran tedavi planlaması yapıyoruz” diye konuştu.
“TIROİD NODÜLLERİNDE ARTIK TEK SEÇENEK AMELİYAT DEĞİL”
Eskiden açık ameliyatla tiroid bezinin eksiksiz çıkarıldığını söz eden Atabay, “Her tiroid nodülünün tedavi edilmesi gerekmiyor. Nodül iki santimden büyükse, ses kısıklığı, yutma zahmeti yapıyorsa, kanser kuşkusu varsa tedavi olması gerekir Evvelce tek tedavi açık ameliyat ile troid bezinin eksiksiz alınmasıydı. Bu durumda hastamız ömür uzunluğu ilaç kullanıyordu ve dışardan alınan bu ilaçlar da bedenin ürettiği hormonun yerini bir türlü tutamadığından hastamızdaki şikâyetler daima devam ediyordu. Fakat son yıllardaki gelişmelerle bir arada bu nodülleri ameliyatla çıkarmak yerine mikrodalga ablasyon tedavisi ile iğne deliğinden giriş yaparak o nodülü yakarak tedavi edebiliyoruz. Böylece tiroid bezini koruduğumuz için hastamız ömür uzunluğu ilaç kullanmak zorunda kalmıyor.
Ameliyatta yaklaşık 4-5 santimlik boynunda kesi oluyor bu kesi olmadığı için nahoş ameliyat imajı ortaya çıkmıyor. Açık ameliyatlarda yüzde 10 ihtimalle ses tellerinin ziyan görmesi ve buna bağlı kalıcı ses kısıklığı riski var. Mikrodalga ablasyon tedavisinde ses kısıklığı riski çok çok düşük oluyor. Bir öbür avantajı ;hastayı ameliyathaneye sokmuyoruz süreç lokal anestezi ile yaklaşık 30-40 dakika sürüyor. Tedaviden 30 dakika sonra hastamızı taburcu edip olağan hayatına geri döndürebiliyoruz. Ayrıyeten tiroid nodüllerinde artık tek şeçenek ameliyat değil, mikrodalga ablasyon tedavisi uygun hastalarda son derece başarılı ve tesirli bir tedavi olarak literatürde yerini almıştır. Bu süreç uygun huylu tiroid nodüllerinde son derece tesirli bir tedavi olmasının yanında birtakım tiroid kanserlerinde de hayli başarılıdır” diye konuştu.
TÜKETİM İÇİN ARTIK TAM VAKTİ ANCAK…
Karalahananın yörenin vazgeçilmez eserleri ortasında olduğunu belirten manav çalışanı Ali Kemal Özkan ise bu periyotlarda karalahanaya talep fazla olduğunu belirterek “Çünkü kar yağdı ve kar gören karalahana daha da tatlanır. Manavımızda en fazla satılan sebzelerden karalahana öne çıkıyor. Karalahananın yöresel, lezzetli olması nedeniyle Trabzon’un vazgeçilmezi diyebiliriz. Karalahana, mısır ekmeği, hamsi bizim vazgeçilmez eserlerimiz. Şu an tam karalahananın mevsimi sarması, çorbası yenecek zamanı” sözlerini kullandı.
