Menzil’in şeyhleri sürekli ‘kimlik’ değişitiriyor!
Menzil cemaatinde 3 kardeş ortasında süren miras hengamesi resmi makamlarca soruşturma konusu oldu. Kardeşlerden Mübarek Elhüseyni, Hollanda’daki resmi makamlara kendini “iş adamı” olarak tanıtırken, Fettah Elhüseyni’nin de jandarmaya verdiği tabirinde kendisine “hayırsever” görünümü vermeye çalıştığı ortaya çıktı. Fettah Elhüseyni, Menzil köyünde yaşanan taşlı sopalı hengameye ait sözünde Menzil Gençlik Derneği’ne muvafakatname verdiği için inşaatla sorumluluğunun olmadığını savunarak; “Abim Saki Elhüseyni’nin bir kısım alakasız insanları buraya sadece hengame çıkarmak için gönderdiğini duymuştum” dedi.
Menzil cemaati elebaşısı Abdulbaki Elhüseyni’nin (Abdulbaki Erol) 12 Temmuz 2023’te hayatını yitirmesinin akabinde oğulları Saki Elhüseyni ile Fettah Elhüseyni ve Mübarek Elhüseyni ortasında miras arbedesi başladı. Miras arbedesi bir türlü sonlandırılamazken, kardeşlerden Fettah Elhüseyni’nin taraftarları olan “Semerkand grubu” ile cemaatin mevcut elebaşısı büyük abi Saki Elhüseyni’nin taraftarları “Serhendi grubu” ortasında cemaatin merkezi olan Adıyaman’ın Kâhta ilçesindeki Menzil köyünde 12-13 Ocak’ta arazi paylaşımı konusunda taşlı sopalı hengame yaşandı.
DERNEK ÜZERİNDEN İNŞAATA BAŞLANMIŞTI
Gazetemiz Cumhuriyet o devir hengamenin art perdesini yazarak, cemaatin kara kutusunu açmıştı. Fettah Elhüseyni köydeki yazlık caminin yanında bulunan yere “miras malı” olduğu gerekçesiyle medrese ve misafirhaneden oluşacak bir toplumsal tesis yaptırmak istediği, bu emelle arazinin başka malikleriyle birlikte Semerkand kümesine bağlı “Menzil Gençlik Derneği”ne resmi muvafakatname verdi. Dernek ise hafriyat çalışmalarına başladığı 12 Ocak’ta Serhendi kümesi, çalışmayı engellemek için toprakta rastgele bir türel hakkı bulunmayan “T.P.” isimli bir mürit üzerinden şikayette bulundu ve köye savcı geldi. Dernek 13 Ocak’ta da çalışmasına devam etmek isteyince taşlı sopalı hengame yaşandı ve arbede jandarma takımları tarafından bastırıldı.
‘T.P. KÖYÜN YERLİSİ DEĞİL’
Cumhuriyet’in 22 Ocak tarihli haberine nazaran ise jandarma kuvvetlerinin hengameye ait soruşturma evrakını tamamlayıp, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği; lakin başsavcılığın belgeyi daha numaralandırmadığından sürece konmadığı aktarılmıştı. Cumhuriyet, kelam konusu soruşturma kapsamında taraflardan Fettah Elhüseyni’nin jandarmada verdiği tabire ulaştı. Fettah Elhüseyni’nin 14 Ocak tarihli jandarma sözünde; şikayeti eden “T.P.” isimli kişinin arbede konusu toprakta hakkının bulunmadığını, köyün yerlisi olmadığını, köyde rastgele bir taşınmazının bulunmadığını ve köye sonradan gelen bir kişi olduğunu ileri sürdü.
DERNEĞE 540 METREKARELİK MUVAFAKATNAME
Kavga konusu toprakta kendisinin 135 metrekare payının bulunduğunu belirten Fettah Elhüseyni, kardeşleri Mübarek, Mahsun ve Emin Elhüseyni’nin de birebir oranda payının bulunduğunu söyledi. Saydığı kardeşleriyle birlikte toplam payları (hisselerin toplamı 540 metrekare yapmaktadır) hakkında Menzil Gençlik Derneği’ne 10 Ocak 2025’te alana “sosyal bir tesis” yapılması gayesiyle muvafakatname verdiklerini anlattı. Derneğin 13 Ocak günü yer etüdü yapmak hedefiyle alana gittiğini belirten Fettah Elhüseyni; “Ben kendim gitmediğim üzere çocuklarım olan İhsan, Galip ve Nafi Elhüseyni’nin de gitmemelerini tavsiye ettim. Zira ağabeyim Saki Elhüseyni’nin bir kısım alakasız insanları buraya yalnızca arbede çıkarmak için göndereceğini duymuştum. Fakat oğullarım hizmetin başlangıcına şahitlik yapmak için gitmişlerdir” dedi.
‘İFTİRALARI ABİM ATTI, DAVACIYIM’
Kavgayı kelamını ettiği “bir kısım alakasız insanların” çıkardığını ileri süren Fettah Elhüseyni, verdiği savunmada; “Benim ve çocuklarımın ilgisi bulunmayan bu çalışma sebebiyle hakkımda yapılan suçlamayı kabul etmiyorum. Esasen ortada bir cürüm da yoktur. Bu iftirayı bize abim Saki Elhüseyni attırmıştır. Bu sebeple Saki Elhüseyni ve T.P.’den şikayetçi ve davacıyım” tabirlerini kullandı.
HOLLANDA’DA DA SÖZ VERMİŞTİ
Menzil cemaatinde 3 kardeş ortasında süren miras arbedesi Hollanda’da da yargı konusu oldu. Şirketin sahibi olan kardeşlerden Mübarek Elhüseyni bahisle ilgili Hollanda’nın resmi arabulucu makamlarına verdiği savunmasında; “Ben bir iş adamı olarak, kendi şahsî servetimle bu yerleri satın aldım. Rastgele bir dini yapıyla alakası yoktur” dediği öğrenildi.
