Sanatçı Nilüfer, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanan çalışma arkadaşları ve akabinde düzenlenen protestolarda gözaltına alınan gençler için toplumsal medya üzerinden dikkat çeken bir davette bulundu.

Resmî Instagram hesabından yaptığı paylaşımda Nilüfer, yaşananlara sessiz kalmayarak hem duygusal hem de vicdani bir ses yükseltti. Ünlü sanatçı, bir haber programında denk geldiği genç bir kızın yaşadığı çaresizliği anlatarak başladığı paylaşımında, mesken mahpusu cezası alan gençlerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti.

“GÖZLERİ DOLDU, GÖZLERİM DOLDU”

Paylaşımında burslu bir üniversite öğrencisi olan genç bir kızın kıssasına yer veren Nilüfer, şu sözleri kullandı:

“Geçenlerde bir haber programında, bir genç kızımıza rastladım. Çaresizlik vardı sesinde. ‘Ben özel bir üniversitede tam burslu okuyorum, babam tır sürücüsü. Mesken mahpusu verildi bana. Saraçhane’ye, geçim kahrı sebebiyle sesimi duyurabilmek için gittim. Şayet imtihanlarımı kaçırırsam, bursumu da kaybederim’ dedi. Anasını, babasını düşündü, gözleri doldu, gözlerim doldu.”

“SUÇLARI NE?”

Nilüfer, tutuklu gençlerin neden orada olduklarını sorgulayarak şu soruları yöneltti:

“Şu anda içeride olan öteki çocuklarımızın kıssaları nedir sanki? Neden gittiler oraya? Sistemi protesto etmek için mi? Daha çok özgürlük için mi? Geçim zahmeti yüzünden mi? Kanı kaynayan gencecik çocuklar bunlar… Cürümleri ne? Bir polise mi ziyan verdiler, birini darp mı ettiler yoksa vatan malına ziyan mı verdiler? Nedir kabahatleri ya da var mı cürümleri?”

Sanatçı, Türkiye’deki adalet sistemine ve hukukun temel unsurlarına atıfta bulunarak, hataları kanıtlanana kadar gençlerin tutuksuz yargılanabileceğini vurguladı:

“Varsa cürümleri, kanıtlanana kadar tutuksuz yargılanamazlar mı? Bizim ülkemizdeki adalet sistemi, kanunlarımız, temel hukuk unsurlarına nazaran, suçluluğu ispatlanana kadar herkesi suçsuz görmez mi?”

“AİLELERİN ACISI BİTSİN”

Sözlerini toplumsal dayanışma ve empati davetiyle noktalayan Nilüfer, yetkililere seslenerek şu tabirleri kullandı:

“Hepimiz bu toprakların birer ferdi, demokrasinin verdiği hakla, özgürce fikrini söz edebilen insanları değil miyiz? Lütfen ancak lütfen bir deva, bir tahlil bulunsun. Ailelerin acısı bitsin, bağırlarına bassınlar evlatlarını.”