Obeziteyle mücadelede kamusal değil, ticari motivasyon mu var?

Evrensel gazetesi muharriri Zeki Gül, Sıhhat Bakanlığı’nın 81 vilayette başlattığı obezite ölçüm stantlarının zamanlamasını ve maksadını sorguladı. Gül, yeni kuşak kilo verdirici iğnelerin Türkiye’de satışa çıktığı hafta kamusal alanda yapılan bu ölçümlerin “tesadüf mü yoksa şuurlu bir yönlendirme mi?” olduğunu gündeme taşıdı.

Gül, köşe yazısında şu soruyu yöneltti:

“Sağlık Bakanlığı, obeziteyle mücadele kapsamında, 81 vilayette kurulan stantlarda vatandaşların uzunluk, kilo ve beden kitle indeksi ölçümleri yapmaya başladı. 2023 yılı toplam tabibe müracaat sayısı yaklaşık 1 milyar olan bir ülkede bu yer tercihini nasıl okumalı?”

“KİTLELER EVVEL OBEZLEŞTİRİLDİ, SONRA MÜŞTERİ İLAN EDİLDİ”

Gül, yazısında obezite probleminin tıbbi değil birebir vakitte ekonomik ve politik bir çerçevede ele alınması gerektiğine dikkat çekerek, neoliberal sistemin sıhhati bir pazar olarak gördüğünü şu sözlerle ifade etti:

“Neoliberal sistem, evvel geniş kitleleri obez kıldı. Artık onların vücutlarını özel tıbbi işletmelerin müşterisi ilan ediyor. Mide küçültme ameliyatlarından, obezite ilintili estetik cerrahiye bir pazar yarattılar vücut üzerinden. Obezite merkezleri kendisine yönlendirilen bu obezleri nereye sevk edecek sonrasında demiştim? Yakında kurulacak özel zincir obezite hastanelerine mi yoksa?”