Özel’den ‘Ahmet Özer’ değerlendirmesi: ‘İnsanın aklına sonraki hedef İBB mi diye geliyor’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “gizli dosyadan” haberdar olduğunun aşikâr olduğunu anlatan Özel, “Konuşmasında, ‘Bak neler göreceksin’ diye bunu söylüyor” diye konuştu.
Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başlattığı sürece ait Meclis’in dışlanması durumunda dayanak vermeyeceklerini söyledi.
Özel, “Kazananın herkes, kaybedenin hiçkimse olması lazım. Şehit annelerinin yüzüne bakabilmeliyiz” değerlendirmesini yaptı.
Özel, Cumhuriyet’in sorularına şu karşılıkları verdi:
Esenyurt Belediyesi’ne yönelik operasyon bir algı mı?
Özel: Bir algı operasyonu olduğu çok muhakkak. Gündemi belirlemek, elde tutmak ve örtmek üzerinden bir hazırlık yaptıkları çok belirli. CHP’nin üzerine ateş toplamaya çalışıyorlar ki kendileri ibraz görünmesin diye. O yüzden mevcut durumu makus niyetli bir kurgu olarak görüyorum. Bu sefer bir sonraki gaye daha müdafaasız kalır. Bunun evvelce tasarlandığı çok muhakkak. Akın Gürlek’in bakan yardımcılığından o göreve alınması, savcılığın yaptığı açıklama Gürlek’in müsaadesi olmadan yapılamıyor. Başsavcı müsaade veriyor. Başsavcıdan müsaade almadan yapamıyorlar ya da başsavcının talimatıyla yapmak zorundalar. Akın Gürlek’siz olmuyor bu iş. Gürlek bizim “seyyar giyotin” dediğimiz gereksinim duyulan her mahkemeye taşınan, bütün kritik ve siyasi olan kararları alan elverişli bir cellat diyeyim. Yargı celladı. Erdoğan bakan yardımcılığı için bakanlarımız teknik olduğu için siyasetle bakanın irtibatlarını yardımcıları kuracak söylemi var. AKP’nin siyasetle bakanın alakasını kursun diye atadığı yardımcısını yargıda çok kritik bir misyona getiriyor: Bunun da planlı olduğu çok aşikâr. Bir sonraki maksat İBB mi üzere soruları da çok yasallaştıran bir tavır bu.
Erdoğan, “Özgür bey çok merak ediyorsan çok yakında öğreneceksin bu adamın neler yaptığını…” diyor. Bu da saklılık önlemi uygulanan bir evraktan Erdoğan’ın haberdar olduğunu yahut belgeye kendisinin bir talimat verdiğini açıkça ortaya koyuyor. Erdoğan’ın yalnız olmadığı, İsmet Büyükataman üzerinden MHP’nin de kurumsal olarak hem bilgi sahibi olduğunu, öteki belediyeleri de maksat göstermesini düşünürsek Cumhur İttifakı’nın mutabık olduğu bir operasyon olduğu, devamının da gelebileceği izlenimi edindim. DEM de sert reaksiyon verince, “Bunu da bak gördünüz mü bu DEM’in belediyesi aslında” deyip bir yansıyı, algıyı oluşturmaya çalışıyorlar.
‘İsrail tehdidi’ söylemi de algı kokuyor…
Özel: Yaratmaya çalıştıkları algı; bir tehlike var. O yüzden kapalı oturuma gel kendin anlat dedim. İki bakan yolladı onu da gittim dinledim. Şayet yeni bir bilgi olursa gereğini yapacağım dedim. Hatta çıktım “oturum anlamsız hale dönüştü” dedim. İkiyüzlülük, maske düştü kapalı oturum marifetiyle. Açık bir biçimde şunu söyledi, demek ki yok bu türlü bir şey.
Süreçten kaygılarınız neler?
Özel: Analar ağlamayacaksa, gözyaşı duracaksa, terör bitecekse bir sorumluluk alırız diye söylüyorum hâlâ. Lakin Meclis’te, şeffaflık ve toplumsal mutabakat kaidesiyle. Net şunu söylemiştim: Şehit annelerinin evlatlarının ve gazilerin yüzüne bakamayacağımız bir işin içerisinde olmayız.
Cumhurbaşkanı süreci canlı tutmak istiyor. Bahçeli’nin yolundan gidilirse, bunun zımni saklı bir al ver mutabakatı, pazarlık olduğu kanaati güçlenecek. Bundan telaş ediyorum. Bu türlü bir şeyde de ulusal çıkarları falan filan diye kullanılmasını hakikat bulmuyorum. Devletin aklı olmaz, kurumları ve kuralları olur. Milletin aklı olur. Onu da Meclis’te vekiller temsil eder. Türkiye’nin Ortadoğu’da yaşananları çok dikkatli takip etmesi lazım. Bunu yanlışsız tahlil etmenin yolu aklıselim ile bu sıkıntıları tartışmak. Çok uç ve absürt bir önermeyle biz bir şey yapacağız, herkes sussun bize uysun demek gerçek değil. Bir şey var biz biliyoruz, siz bilmiyorsunuz. Biz bir şey yapacağız siz uyacaksınız, biz bunda yokuz. O oyunun bir kesimi olmayız.
Mekan olarak Meclis’in gündeme getirilmesi hakikat mu?
Özel: Bahçeli kendi konuştuğu kürsüyü söyledi. Zira konuşmayı bitiriyor ardından DEM Parti başlıyor. Bahçeli diyor ki: Bir gün bu kürsüden ben ineceğim, Abdullah Öcalan çıkacak. Kendi kürsüsünü teklif ediyor. TBMM’de yapılan tüm açıklamalar yasama faaliyeti olarak kabul ediliyor. Bir gün bu sorun bitecekse ve bu en marjinal önermeye varmayı düşünüyorlarsa bile bunun adımlarını yeniden benim dediğim usulle atmaya başlamalılar. Sonuç Abdullah Öcalan’ı mesken hapsine almaya kadar da götürülebilir ya da diğer bir mutabakatla da bu sorun çözülmüş olabilir. Nezaketle, süreci incitmeden götürmek lazım. Bazı DEM’li arkadaşlardan ‘Çok bekledik. Bu denensin’ kelamlarını duyuyoruz. Bir çocuğa yıllarca kavuşmayı bekleyen bir anne 6. ayda verin çocuğu derse o çocuk ölür. Adım adım gitmek lazım. Biz de gelsek toplumsal mutabakatla çözülecek. Bu işin kazananı herkes, kaybedenin kimse olması lazım.
‘Kürtlerin, Türkiye Cumhuriyeti’nin sahibi olması’ sözleriniz gerçek anlaşıldı mı?
Özel: Benim orada kullandığım tabir çok net. Kürtler bir sürü kasvetten bahsediyor. Oy verdikleri partinin eş genel başkanı ki, PKK ile aralı olduğu toplumca bilinen, partiyi Türkiye partisi yapmak isteyen Demirtaş 8 yıldır içeride. Sıkıntım var diyorlarsa devletin misyonu yok demek yerine onu çözmek. Ya da var olup olmadığına karar vermek. Bunun da yeri Meclis. Ben de diyorum ki ben size devlet vaat ediyorum fakat bağımsız, federe bir devlet değil tersine Türkiye Cumhuriyeti’nin sahibi olmayı… Ben Diyarbakır’a gittiğimde, ‘Senin kadar eşit olmak’ istiyorum dediler. Anayasada yazıyor fakat uygulamada o denli değil. Özgür Özel’in Erdoğan’ın, Bahçeli’nin bu devlet benim dediği noktada DEM’li siyasetçiler ve Kürt seçmen de bunu diyorsa birebir noktaya geldiysek Kürt sorunu yok diyebiliriz. Kürtlerin hisleri manasında ‘devletin sahibi olacaksınız’ dedim.
Anketlerle ilgili haberleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özel: Bir anket var bizi geçen ay 34 bulmuş, bu ay 26. Biz 9 ana anket firmasını daima takip ediyoruz. Gelecek ayki anketlere bakmak lazım. Biz kurultay yaptık. Benim en çok kullandığım “asgari fiyat, artırım, emekli, işsizlik, enflasyon” iken kurultay vakti ön seçim, delege, tüzük demişiz. Vatandaş kaygısı varken ben ne haldeyim CHP ne halde algısını pekiştirdiği için bir o düşüş oldu. Cumhurbaşkanı gelince ayağa kalkma da anketlere olumsuz yansımadı. Ben gelecek ay anketlerinde olumsuzluk beklemiyorum.
Güney Kıbrıslı yetkililerin ABD’lilerle görüşmelerine Türkiye tedbir almalı mı?
Özel: Güney Kıbrıs sıkıntısı hassas. Evvelce Türkiye’nin soluyla Kıbrıs’ın sağı. Kıbrıs’ın soluyla, Türkiye’nin sağı benzeri şeyleri savunurdu. Artık iki ülkede de büyük bir mutabakata muhtaçlık var. Orada yanlışın en büyüğü Kıbrıs’ın içişlerine dışarıdan tepkisel yaklaşan Erdoğan’dır. Denktaş’ı bile buradan kovan Erdoğan… Annan Planı’nda plana uygun davranan cezalandırıldı uymayan ödüllendirildi. Ve AB üyesi oldular. Bu temas dikkatle takip edilmeli.
