Toplumda son devirde artan kalp krizine misal ani ölümlerin, “kalp gribi” olarak bilinen bir durumdan kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Şevket Özkaya, Kovid-19, Influenza, Coxackie, adenovirüs ve RSV üzere virüslerin, sadece akciğerleri değil, kalbi de etkileyebileceğini söyledi. Bilhassa grip gibisi şikayetlerin akabinde göğüs ağrısı, nefes darlığı ve öksürük belirtileriyle ortaya çıkan kalp ve akciğer tutulumlarına dikkat çeken Özkaya, bu virüslerin oluşturduğu kan plazma toksisitesinin kalp damar duvarlarında ve kalp kasında harabiyete yol açarak kalp krizi gibisi belirtiler gösterdiğini tabir etti.

Son günlerde Amerika’da görülen ve “kombo virüsler” olarak isimlendirilen bir salgının, genç ve çalışan nüfus ortasında daha sık görüldüğünü belirten Özkaya, bu durumu “kuademi” olarak tanımladıklarını söyledi. Bilhassa gençlerin hareketli yaşantıları nedeniyle grip gibisi şikayetler sonrası nefes darlığı ve öksürük belirtilerini ihmal ettiğini vurgulayan Özkaya, bu belirtilerin önemli kalp ve akciğer hastalıklarına yol açabileceği konusunda uyardı.

Prof. Dr. Özkaya, bu rahatsızlığın, ağır idman, spor yahut ani heyecan verici durumlarla tetiklenebileceğini belirterek, kalp krizi ve ani teneffüs durmaları üzere hadiselerin görülebileceğini söz etti. “Kalp gribi” olarak bilinen bu durumu, pulmoner emboli (akciğerlerde kan pıhtısı), kalp krizi, perikardit (kalbin iç zarı etrafındaki iltihap), kalp yetmezliği ve viral miyokardit (kalp kası iltihabı) üzere önemli sıhhat meselelerinin tetikleyebileceğini söyledi.

GENÇ ERKEKLER DAHA FAZLA RİSK ALTINDA

Özkaya, 20 ila 50 yaş ortasındaki erkeklerin bu rahatsızlığa daha sık yakalandığını ve bu yaş kümesinde hastalığın daha ölümcül seyredebileceğini belirtti. Bu yaş kümesindeki bireylerin günlük hareketliliklerinin farkında olamayabileceğini ve grip gibisi belirtilerin akabinde yaşanan göğüs ağrısı, yanma, nefes darlığı ve çarpıntı üzere şikayetlere dikkat etmeleri gerektiğini vurguladı.

 

Özkaya, en yüksek riskin enfeksiyondan sonraki üç gün içinde olduğunu, lakin riskin 90 gün boyunca devam ettiğini söyledi. Erken fark edilen hadiselerin uygun tedaviyle güzelleşebileceğini, lakin geç kalınan durumların ani mevte yol açabileceğini belirterek, bu hususta toplumun daha şuurlu olması gerektiğini söz etti.