Resmi Gazete’de 29 Mart’ta yayımlanarak yürürlüğe giren “Sağlık Meslek Mensuplarının Özgür Meslek İcrası Hakkında Yönetmelik” ile lisans mezunu psikologların ve klinik psikoloji alanı dışında uzmanlığı bulunan psikologların mesleklerini hür olarak icra etmeleri Sıhhat Bakanlığı tarafından imkansız hale getirildi. Psikologlar Birliği tarafından yönetmeliğe ait yayımlanan yazılı itirazda “İlgili yönetmelikte tüm sıhhat meslekleri lisans seviyesinde temsil edilirken, lisans seviyesindeki psikoloji mezunları dışlanarak bu kapsama dahil edilmemişlerdir. Bu durum, binlerce psikoloğun, geri dönüşü olmayacak halde mağdur edilmesine sebep olacak” denildi.

‘BİLİMSEL EMEĞİN HİÇE SAYILMASI’

Cumhuriyet’e konuşan Uzman Psikolog Servet Aşan da “Yıllarca klinik psikoloji alanında yüksek lisans yahut doktora yapmış meslektaşlarımız, sadece diplomalarında ‘klinik’ ibaresi yer almadığı için sistem dışına itildi. Bu bir düzenleme değil, yok saymadır. Sorun yalnızca ‘çalışamamak’ değil. Sorun; bilimsel emeğin hiçe sayılması, mesleksel kimliğin değersizleştirilmesi ve insan ruh sıhhatinin ciddiye alınmamasıdır” dedi. Psikoloji kısımlarının bu ülkenin en yüksek puanla öğrenci alan kısımlarından biri olduğunu vurgulayan Aşan, “Bu kısma girmek de mezun olmak da kolay değildir. Lakin mezun olduğumuzda elimizde kalan, çalışamayacağımız bir diploma, kullanamayacağımız bir unvan ve geleceğimizin üzerindeki belirsizliktir. Ayrıyeten, ülkemizde devlet üniversitelerinin klinik psikoloji programlarının kontenjanları çok düşük; vakıf üniversitelerinin ise eğitim fiyatları milyon liralara ulaşmaktadır. Bu şartlar altında, psikoloji mezunlarının uzmanlık eğitimine erişimi önemli formda engellenmektedir. Maddi imkanı olmayan pek çok meslektaşımız, ne yazık ki mesleğini icra edemez hale gelecektir” tabirlerini kullandı.

‘RUH SIHHATİ TERAPİDEN İBARET DEĞİL’

Aşan, “Klinik psikoloji dışında uzmanlaşan alanlar; uygulamalı psikoloji- genel psikoloji – isimli psikoloji, sıhhat psikolojisi, spor psikolojisi, nöropsikoloji, gelişim psikolojisi – bu yönetmelikle yok sayılmıştır. Toplumun ruh sıhhati sırf terapiden ibaret değildir. Tüm bu taraflarıyla psikologluk mesleğinin sadece klinik psikolojiye indirgenmesi bilimsel ve mesleksel gerçeklikle bağdaşmamaktadır. Psikologların sunabileceği çok taraflı hizmetler, bu sınırlayıcı bakış yüzünden heba edilmektedir” diye konuştu.

‘HALKIN RUH SIHHATİNE ERİŞİMİNİ SINIRLAR’

Bugün özgür çalışamayan psikoloğun yarın diğer işlerde, öbür alanlarda savrulmaya zorlanacağını söyleyen Aşan, “Bu sadece kişisel bir sorun değildir. Bu, halkın ruh sıhhatine erişimini sınırlayan, toplumun geleceğini zedeleyen yapısal bir problemdir. Yönetmelik tekrar düzenlenmeli, psikologların hür meslek hakkı verilmelidir. Psikoloji lisans mezunlarının özgür çalışabilmelerinin önünün açılması, ‘klinik psikoloji’ ibaresi yer almayan fakat bu eğitimi fiilen almış şahıslara yönelik süreksiz bir geçiş süreci tanınması, psikologların mesleksel tarifinin yapılması, ruh sıhhati alanındaki çok boyutlu uzmanlıkların göz önünde bulundurulması, Anayasa’nın eşitlik prensibine uygun düzenlemelerin yapılması acil ve zorunludur” tabirlerini kullandı.