Van’da kaldığı yurttan 27 Eylül 2024’te çıkan ve bir daha haber alınamayan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Kısmı 1’inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş’in cansız vücudu, 15 Ekim’de Mehmet Emin Ankay (60) tarafından kırsal Mollakasım Mahallesi’nde bulunmuştu. Otopsi sonucuna nazaran, genç kızın vefatı nedeninin suda boğulma olduğu belirtilmişti.

Kızının katillerinin bulunmasını isteyen Kabaiş, “Ben de adalet için buraya geldim. Diyarbakır Adliyesi’nin önüne geldim. Rojin Kabaiş’in evrakı karanlıkta kaldı. 7 aydır acı çekiyoruz. Çok sıkıntı durumdayız. 5-6’ncı seferdir Van’a gidip geliyorum. Daima acı çekiyoruz, hala da ‘Dosyada kapalılık kararı var’ deniliyor.

“YAKALANIP CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUM”

Dosyanın çıkan kısmında yazılıdır, ‘2 erkeğe ilişkin DNA var’ deniliyor. O da boğazındadır. Taşıyan şahıslar olsa, güvenlik işçileri olsa, jandarma olsa, hepsine bakmışlar, bulaşma kelam konusu değil. Belgede, ‘2 şahsa ilişkin DNA vardır, darp izleri vardır sırtında, parmağı kırık’ deniliyor. ‘Suçluları bunlardır’ diyor, ben de bu şahısların yakalanıp cezalandırılmasını istiyorum.

Talebim, saklılık kalksın. 7 aydır çok acı çekiyoruz, çok güç durumdayız. Neden bu saklılık? Neden şimdiye kadar kimse gözaltına alınmadı? Misyonunu ihmal edenler dahi gözaltında kimse yok. Güç durumdayım” dedi.