Sevda Karaca’dan ‘süper yetki’ yasasına tepki: ‘Bu teklif, uluslararası yağma rejiminin iç hukuka uyarlanmasıdır’
Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, TBMM’de komitede görüşülmeye başlanan ve maden ile güç projelerinde müsaade süreçlerini hızlandıran “süper yetki” yasa teklifine sert tenkitler yöneltti. Karaca, teklifin halkın ve tabiatın değil, milletlerarası şirketlerin çıkarına olduğunu vurguladı.
Yasayı “uluslararası yağma rejiminin iç hukuka uyarlanması” olarak nitelendiren Karaca, maden ve güç yatırımlarında dışa bağımlılığı azaltmanın yolunun, kaynakların kamu eliyle ve planlı biçimde yönetilmesinden geçtiğini söyledi.
“KOLOMCULUK OYNUYORSUNUZ”
Karaca, “Altın benzersiz bir şeydir” diyen Kristof Kolomb’u hatırlatarak, “Otuz yıl içinde Aztek ve Maya uygarlıklarını tarihten silen o zihniyetin bir gibisi artık Anadolu’ya yöneliyor. Bu yasa, 2025 model kar ve rant rejimidir. Siz adeta Kolombculuk oynuyorsunuz” sözlerini kullandı.
Kanun teklifinde oluşturulacak konseyde halkın, bilim insanlarının ve lokal temsilcilerin yer almadığını söyleyen Karaca, “Bu konseye kamu ismine karar verme yetkisi veriliyor. Ancak kim bu ‘kamu’? Maden şirketi işverenleri mı? AKP’li vekiller mi?” diye sordu.
“PLANLI BİR YAĞMA”
Karaca, yasa teklifinin emperyalist siyasetlerle direkt kontaklı olduğunu belirtti. İngiltere merkezli bir araştırma şirketinin Türkiye’yi “süper maden bölgesi” ilan ettiğini hatırlatarak, “Bir ay sonra bu yasa Meclis’e geldi. Bu, tesadüf değil, planlı bir yağmadır” dedi.
“MADENLER KAMULAŞTIRILMALI”
Yasanın maden işverenlerinin lehine olduğunu vurgulayan Karaca, “Eğer nitekim güçte dışa bağımlılığı bitirmek istiyorsanız, tüm madenleri kamulaştırın. Planlı, kamucu bir model oluşturun. Fakat AKP’li maden şirketi sahipleri bunu ister mi? Hayır” dedi.
“BU YASA PERSONELE MEVT, TABİATA TALAN GETİRİR”
Yasanın yalnızca doğayı değil, emekçilerin haklarını da tehdit ettiğini belirten Karaca, “Bu düzenleme, emekçiye vefatına çalışma şartları, halka ise yoksulluk ve talan getirir. Yeni Köy Termik Santrali bunun açık örneğidir” kelamlarıyla konuşmasını tamamladı.
