Silivri’den mektuplar… Resul Emrah Şahan Cumhuriyet için yazdı: ‘Bayramda bu eve polisler giremez’

19 Mart’ın kör sabahında telefon çaldı. “Başkan meskeninde gözaltına alınıyor” haberi ile kalktım. Kızım kör karanlıkta bir gözünü açtı, “Baba daha sabah olmamış” dedi. O telaş içinde “Yok babacığım böyleler işte…” demişim. Tıraş olup çabucak çıkacaktım ki kapı çaldı. Eşim hem sakin hem de tam bir Giresun bayanı netliğiyle açtı kapıyı, ben de çıktım tıraştan.
“Kuzumu ve eşimi konuttan çıkarayım, ne yaparsanız yapın” dedim. Kibarlardı…
Kızım dehşetten sustu. Beni öpemedi bile. Şaşkın ve şok içinde çıktı kuzum. İçimde kaldı. Çok kaldı…
Resul Emrah Şahan’ın kızı, kendi elleriyle yazdı, konutlarının kapısına astırdı.
“5 yaşında bir kız çocuğuna bunu yaşatan her kişiye…” dedim içimden. Allah’a havale ettim. Çok kaygı etmedim. Kin tutmadım içimde lakin aklımda kaldı kızımın o hali. O akşam yazdırmış, astırmış konutun kapısına “BU KONUTA POLİSLER GİREMEZ” diye…
Yaşıyoruz; tek ben değilim, biliyorum. Kaç çocuk yaşadı, yaşıyor, bunu bu memlekette… Vera, tam 3 yıldır Tayfunsuz büyüdü elimde.
Sonra susuyorum ancak işte herkesin kendi çilesi… Düşen ateş ve yeni hikâyesi…
Vicdan, çalışkanlık ve dürüstlük tek rotam oldu dostlarım. İmamoğlu ile 11 yıldır yol yürüyen biri olarak Beylikdüzü Belediyesi’nde kolay bir emekçi olarak başladığım seyahatte Cumhuriyetin bana tanıdığı fırsat eşitliği ile çalışarak Şişli’nin bugün isteğini almayı başaran belediye başkanı sıfatıyla bunları yaşıyorum. Her 10 seçmenden neredeyse 7’sinin oyunu almış bir belediye başkanı olarak bomboş bir davada tutuklanıyorum ve en berbatı kayyuma layık görülüyor koca Şişli halkı.
Şişli’nin notları geliyor. İzliyorum, duyuyorum, takip ediyorum. 11 ayda ne çok iş yapmışız Şişli’de… Seviniyorum, gururlanıyorum.
Avukat ya da vekil görüşlerine giderken görüyorum İmamoğlu’nu. Canım başkanımı… Tayfun’u, Gürkan’ı, Mahir’i, Mehmet Abi’yi… Demiştim; Silivri’den ülke yönetilir. Her gün 2-3 kalem bitiyor yazmaktan, çalışmaktan, düşünmekten…
Şişli’yi düşünüyorum; çıkınca yapacağımız işleri, kayyumla kaybedeceğimiz vaktin telafisini…
Ülkeyi düşünüyorum; dışarıda olanları ve o süper gücüyle aydınlığı yakın edenleri, kaygıyı yıkanları ve temel geleceği kuracak olanları… Rahatlıyorum… En önde millet, gençler ve bayanlar getiriyorlar aydınlığı…
Sonra Ekrem liderin buradaki, o gözlerindeki güç ve motivasyonu aklıma getiriyorum. 11 senede çok az tanıdıysam, eminim ki lider çok kararlı. “Yıkar bu zindanın duvarlarını, kazanır ve millete borcunu öder” diyorum. Sonra kızım geliyor aklıma… “5 yaşındaki kız çocuklarının sabahın kör vaktinde polisler tarafından korkutulmadığı hoş günler için” diyorum.
Başlıyoruz. Sıkı çalışmaya. Başlıyoruz.
Kul kurar, baht güler.
Bu ülkenin bahtı daima uyguna çıkmıştır. Cumhuriyet daima kazanmıştır.
Güzel bayramlar hoş insanlar…
RESUL EMRAH ŞAHAN
ŞİŞLİ’NİN SEÇİLMİŞ BELEDİYE BAŞKANI