Uzmanlardan ‘Hemoroid’ uyarısı: ‘Tuvalette kalma süresi 5-6 dakikayı geçmemeli’
Halk ortasında basur olarak bilinen insan bedeninde bulunan hemoroid dokusunun sarkması, genişlemesi sonrası kaşıntı, ağrı, kanama üzere şikayetlere neden olarak hemoroidal hastalık oluşturduğunu belirten uzmanlar uyarıyor.
Bu rahatsızlığın şahısların ömür kalitesini etkilediğine dikkat çekenGenel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Cem Gezen ve Sıhhat Bilimleri Üniversitesi İstanbul Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Uzm. Dr. Zeynep Betül Yıldız, vatandaşlara değerli ikazlarda bulundu.
Prof. Dr. Gezen, ABD’de yapılan tuvalette cep telefonu üzere teknolojik aygıtlarla ilgilenilerek uzun mühlet geçirilmesinin hastalık üzerindeki tesirine yönelik sonuçlar ortaya koyan araştırmadan bahsederken uzmanlar, hastalığa karşı bireylerin çok alkol ya da baharatlı yiyecekler tüketmekten, hareketsiz hayattan uzak durması, su tüketimine dikkat etmesi gerektiğini aktararak ikazlarını sıraladı.
Kişilerin hayat üslubu ve beslenme formunun hastalıkta tesirli olabildiğini söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cem Gezen, “Hemoroid aslında tüm bireylerde olan bir dokumuz ancak hemoroidal hastalık halk ortasında basur denilen hastalık olduğunda o vakit sorun çıkıyor. Hemoroidal hastalık makat bölgesinde şişlik olarak fark ettiğimiz oluşumlardır. Bunlar damar ve yastıkçıkların belirginleşmesidir. Olağan popülasyonda yüzde 25’lere varan oranda görebiliyoruz. Makatta ıslaklık, şişlik, ağrı, temizlenmede zorlanma, kanama üzere bulgularla bizi uyarabiliyor. Ne olursa olsun kabızlıkla uğraş etmeliyiz. Kabız kaldıktan sonra hemoroidler fazlalaşabiliyor. Çok alkol, acı yeme, yükleri kaldırma, uzun mühlet ayakta durma maalesef tetikliyor. Kabızlığın baş nedenlerinden bir tanesi; fast food. Büyüklerimizin dediği üzere tencere yemekleri, lifli besinler, sebzeler bunun önlenmesinde başrol oynuyor. Kesinlikle zerzevat, meyve ve bol su tüketimi gerekli. Şayet toparlayamıyorsa sıcak oturma banyoları yapılır, ilaç tedavisi ile önüne geçilmesi sağlanır. Başarılamıyorsa olabildiğince yapmak istemememizle birlikte ameliyat da gözümüzün önündedir. Bunlar, gaz ve büyük abdest kaçırmaya mani olur, olabildiğince tutmak isteriz ancak çok kanamalar, iltihaplanmalar, büyük abdest yaptıktan sonra rahatsızlıklar, makat ıslaklıkları oluyorsa o vakit ameliyatı da planlayabiliriz” dedi.
“KANAMA HEMOROİDDEN GELİYOR DİYE BİR KURAL YOK”
Makattan gelen kanamanın öbür sebepleri de olabileceğinin göz gerisi edilmemesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Gezen, “Kanama hemoroidden geliyor diye bir kural yok, uzun vadeli kanamalarda kesinlikle kolonoskopi de yapılmalı. Vakit içinde teknolojiyle daha içli dışlı olmamızla büyük abdest yaparken tuvalette uzun vakit geçirmemizle bunu artırdığı esasen biliniyor. Tuvalette çok uzunca vakit geçirdiğimizde uzun ıkınmalarda basınç artıyor yahut oturur durumda kalınca damar dönüşümü azaldığı için staz (kan akışının yavaşlaması durumu) oluşuyor. Teknoloji ilerliyor, hepimiz telefonlarda uzun vakit geçiriyoruz. Haber okumaktır, telefona bakmaktır bunlarla vakit geçirilmemesi, ortalama 5-6 dakika üzerinde tuvalette büyük abdest yaparken vakit geçirilmemesi, çok ıkınılmaması, süreyi uzatmamak gerekir ki hemoroidal hastalıkları önlememiz için yapılan çalışmalar da zati bunu gösteriyor” formunda konuştu.
“TUVALETTE KALMA MÜDDETİNİZ 5-6 DAKİKAYI GEÇMEMELİ”
ABD’de de yapılan tuvalette teknolojik aygıtların kullanımıyla ilgili bir araştırmadan bahseden Prof. Dr. Gezen sözlerini şöyle sürdürdü: “ABD’de yapılmış, 125 hasta üzerinden yapılmış, sorgulandığı vakit da ‘Tuvalette telefonunuzla oynuyor musunuz, ne kadar vakit geçiriyorsunuz, haberlere bakıyor musunuz’ diye soruluyor. Karşılık alınanların, uzun müddet geçirenlerin yüzde 40’ında hemoroidal hastalık tespit edilmiş. Şöyle de bir sonuca varılmış; uzun müddet geçirenlerde riskin daha fazla olduğu. Daha geniş çalışmalara gerek olmakla birlikte daha evvelce de bildiğimiz üzere tuvalette uzun mühlet geçirme hemoroidal hastalıkların nedenlerin bir tanesi. Teknoloji ilerledikçe maalesef bunlarla karşılaşıyoruz. Akıllı telefonlardan evvel ‘Aman tuvalette gazete, mecmua okumayın’ diyorduk, bir vakit o alışkanlıklar vardı. Artık daha kolayı telefonlarla bu alışkanlıklarla yer değiştirdi. Ağrı, şişlik, kanama kesinlikle tabip başvurusu gereklidir, muayenelerimize nazaran şayet kanama uzun sürüyorsa kolan kanseri riskimiz her vakit aklımızda, kesinlikle kolonoskopi yapılacak. Pıhtı yapabilir, çok ağır şikayetlerle gelebilir. Tabiplerle tedavi yönlendirilmeli zira toplumsal medyada tekliflerin bir kısmında sonrasında külfetler olabilir, bu riski hiçbir vakit göze almamalılar. Tuvalette kalma süremiz 5-6 dakikayı geçmemeli”
“TUVALETTE OYALANMAYIN”
Kişilerin şikayetlerine kulak vermesi gerektiğini aktaran Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Zeynep Betül Yıldız, belirtilerin öteki hastalıkları da tarifleyebileceğine dikkat çekti. Hastalığın erken evresinde ilaç tedavisi, ömür ve beslenme biçimi değişikliklerinin yapılabileceğini aktaran Uzm. Dr. Yıldız, acı ve baharatlı yiyeceklerden uzak durulması, lifli besinlerle beslenme, bol su tüketiminin değerine dikkat çekti. Hastalığın kişinin hayat kalitesini kıymetli ölçüde etkileyebildiğini söyleyen Yıldız, tedavi seçeneklerine yönelik de bilgi verdi.
Sözlerini sürdüren Uzm. Dr. Yıldız, “Makattaki damarların çok zorlanmaya yahut uzun müddet tuvalette kalmaya bağlı genişlemesinin sonucu oluşan bir hastalık. Ülkemizde başka ülkelere nazaran daha fazla. Artık telefon ve taşınabilir aygıtlarla tuvalet kullanma sürecinin artmasına bağlı olarak oradaki damarlarda da genişleme oluyor, bunlar çok etkiliyor. Biz de hastalar bilhassa söylüyoruz, su içmeleri, hareketli olmaları, yürüyüş yapmaları ve bağırsak hareketlerini düzenlenmesi için beslenme tekliflerinde bulunuyoruz. Acılı, baharatlı eserler tüketen hastalarda bunlar daha sık görülüyor. Hastalara bilhassa söylediğimiz; tuvalette işiniz bittiği vakit kalkın, oyalanmayın hatta tuvalette kendinizi zorlamayın, tuvaletinizi yapamıyorsanız kalkın. Operasyon sürecinde açık, kapalı cerrahi ve lazer dediğimiz prosedürleri var. Günlük su muhtaçlığımızı karşılamamız gerekiyor, hastalara soruyoruz ne kadar su içiyorsun diye ‘İçiyorum’ diyor, kaç bardak dediğimizde ‘2,3 bardak’ bu kimse için kâfi bir ölçü değil, en az 2- 2,5 litre su içmeleri gerekiyor. Kabız kaldığında çok zorlamaya bağlı basur oluyor yahut basuru çok şiştiği için de hasta tuvaleti erteleye erteleye bu sefer daha da dertli yapamama süreçlerine giriyor” dedi.
