Vitrindeki Albümler (21 Ocak 2025)
PERA ‘UYANMADAN ÖNCE’ (SONY MUSİC TÜRKİYE)
Pera, 2000’li yılların ortalarında Ankara’da kurulmuş ve periyodun, neslinin tipik özelliklerini bağrında taşımasına karşın, 2013 yılında çıkardığı “Giz” albümündeki rock-pop-arabesk senteziyle ve sözlerindeki duygusal çizgilerle dikkat toplamıştı. Sistemli ve çok sık albüm yapmamış olsa da varlığını istikrarlı bir biçimde sürdüren Pera, artık altıncı stüdyo çalışması “Uyanmadan Önce” ile yoluna aşina olduğumuz çizgide devam ediyor.
Albümdeki 12 müzikten daha evvel beşi dijital platformlarda single olarak yayımlanmıştı. Çoğunluğun cover’a yöneldiği, kendini single’lar ile söz ettiği, zahmetli ve emek gerektiren çalışmalardan uzaklaştığı bir periyotta, albüm yapan her isim biraz daha ilgiyi hakk ediyor. Pera da bunlardan biri. Bir olumlu taraf da, inceden erken devirlerine dönüş var.
GENÇ CAZ + 24 (SONY MUSİC TÜRKİYE)
Yıllar önce İKSV tarafından organize edilen İstanbul Caz Festivali’nin müracaat şurasında ve Genç Caz Yarışı heyetindeydim. En sevdiğim kısım bu müsabakaydı, çünkü birbirinden yetenekli ve istekli, pırıl pırıl insanların heyecanla karşımızda çalmalarını izlemek, bana umut veriyordu. Derken güzel bir iş yapıldı ve yarışta o yıl dereceye girenler bir albümde toplanmaya başladı. Birinci yıllar bunlar fiziki baskıdan oluşurken, artık malum nedenlerle dijital platformlarda yayımlanıyor. Artık bu serinin dördüncü derlemesi yayınlandı, “Genç Caz + 24” ismiyle.
Derlemede altı modül var ve bunların farklı tiplere uzanarak, alabildiğine çeşitlilik sergilemesi memnuniyet verici; Boba Quartet (fusion), Zozei (vokal-pop-caz), Alan (modern-caz), Mojo 5 (post-bop), Blue Kiss Collective (vokal-caz) ve Zekeriya Şahiner Quartet (caz-rock)… Her seferinde bir öteki heyet üyesi, Hayyam Stüdyoları’nda yapılan kayıtlarda farklı bir ismin prodüktörlük sandalyesine oturmuş. Yeni gelenlerin profesyonel bir mesleğe sahip olmaları ve müzisyenliklerini sürdürebilmeleri ismine bu türlü bir geleneğin oluşturulması ne kadar kıymetliyse; ilerleyen vakitlerde onların yanında durulması daha kıymetli. Derlemenin kendisinden çok içindekilere sahip çıkalım.
