Vitrindeki Albümler – 25 Mayıs 2025
KARDAŞLAR (MŞŞ)
Yetmişli yıllarda longplay devranına geçildiğinde, bir evvelki devrin 45’likleri derlenerek LP formatında piyasaya sürülüyor; tarihi evraklar olarak müziklerin bir ortaya gelişi geçmişi daha derli toplu görmememize yardımcı oluyordu. Bu bugün de geçerli, müzik tarihimize iz bırakmış müziklerin tekrar yeni nesillere dinletilmesi açısından… Bu manada bize bir devri tekrar yaşatan ve hafızalarımızı tazeleyen Kardaşlar plağı kıymetli.
Müzikal bedeline kıymet biçilmez altı modülden oluşan kısaçalar (EP), Ünol Büyükgönenç’in farklı tarihlerde kaydettiği üç 45’lik plağı bir ortaya getiriyor. Birincisi Kardaşlar topluluğu ile kaydettiği 1973 tarihli “Çökertme” ile “Deniz Üstü Köpürür”. İkincisi 1977 tarihli “Yeni Bir Türkiye” ile “Oy Gülüm Oy”, sonuncusu ise 1979 tarihli “Dışarıda Kar Yağıyor” ve “Kız Çocuğu”…
İkisi anonim, üçü Ünol Büyükgönenç bestesi, biri de Nazım Hikmet’in dizeleri üzerine Büyükgönenç tarafından bestelenen yapıtlarda Seyhan Karabay, Fehiman Uğurdemir, Cengiz Teoman, Taner Öngür, Uğur Dikmen, Hami Barutçu, Sefa Ulaştır üzere güçlü figürleri dinliyoruz. Darısı Büyükgönenç’in 1979’da kaydedilmiş fakat 12 Eylül darbe sonrası kaset olarak yayınlayabilmiş birinci ve tek albümü “Güzel Günler Göreceğiz”in başına.
—
HARÇ ‘LEBLEBİ’ (TAMAR RECORDS)
Ankaralı bir punk topluluğu vardı, ismi Bam Bam Bam. Müzikleri de isimleri üzereydi, gözünü budaktan lafını namertten sakınmayan sert bir topluluk. Maalesef uzun ömürlü olmadı ancak solistleri Arın Altay, topluluğun dağılmasının akabinde Paris’e yerleşti ve orada da rahat durmadı. Orada Fransız müzisyenlerle birlikte Harç ismini verdiği yeniden misal sertlikte, odunsuz bir topluluk kurdu ve işine kaldığı yerden devam etti. 2024 yılında kurulan topluluk artık üç müzikten oluşan “Leblebi” isimli birinci kısaçalarlarını (EP) çıkardı.
Arın’ın dışında gitarda Maxime Provençal, basta Ali Hazri Wennstrom ve davulda Martin Rault’dan oluşan Harç, müziklerini Türkçe ve Fransızca söylüyor. Bu müzik iliklerine kadar punk; hem müzikal hem de sözleri açısından. Kokuşmuş nizamın irili ufaklı bekçilerinin nasibini aldığı sözlerde direkt politik iletiler ve meydan okuma var. Hırçın bir tertip tenkidinin yapıldığı, canhıraş okunmuş müziklerde ham ve çiğ bir müzikal anlayış olsa da, kakofoni olduğu sanılmasın. Yeri geldiğinde şık melodiler yapmayı ve solo atmayı da beceriyorlar. Harç’ın albümlerle dolu bir geleceğinin olacağını temenni ediyoruz, çünkü müzikte muhalefet ismine az görülen kırmızı çizgiyi temsil ediyorlar.
