Yapay zeka rekabetinde ABD-Çin ikilisine Hindistan dahil oluyor
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen 55. Yıllık Toplantıları’nın ana gündem unsurlarından birini yapay zeka ve dijital dönüşüm oluşturdu. Halihazırda 240 milyar dolar büyüklüğe sahip yapay zeka dalının, 2030’a kadar yaklaşık bir trilyon dolara yaklaşması bekleniyor.
PwC’nin bir raporuna nazaran, yapay zekanın 2030’a kadar global iktisada ise 15,7 trilyon dolar katkı sağlayacağı ve mahallî ekonomileri yüzde 26 büyüteceği öngörülüyor.
Yapay zekadan en büyük çıkar sağlayacak ülkelerin başında Çin ve ABD gelirken, kelam konusu 15,7 trilyon dolar katkının yüzde 70’nin bu iki ülkede görüleceği iddia ediliyor.
Chicago Üniversitesi İktisat Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Akçiğit, Davos’ta yapay zeka tartışmalarına ait müşahedeleri ve memleketler arası rekabetteki son gelişmeleri kıymetlendirdi. Yapay zekanın ekonomilere çok süratli nüfuz ettiğini tabir eden Akçiğit, bu kadar süratli gelişimin heyecan ve panik havasını birebir anda oluşturduğunu söyledi.
Akçiğit, bilhassa Çin ve Hindistan’da yapay zeka teknolojilerine ait büyük bir heyecan ve yatırım gördüğünü lisana getirerek, “Çünkü o ülkeler için, bilhassa Hindistan, kasların da çok güçlü olduğu bir noktada iktisat gelişiyor. Öbür taraftan da Avrupa’da panik havası var, dijital alanlarda Avrupa hazır değil. Bu gelişmeler karşısında, Avrupa kendi yapısının ne kadar hantal olduğunun da farkına vardı. Bu tıp süratli gelişen teknolojiler, Avrupa’nın yapısına ve kimyasına ters. Avrupa yıllardır büyük şirketlerle iktisadını ayakta tutuyor. O yüzden, Avrupa’daki panik halini görmek beni çok şaşırtmadı.” diye konuştu.
“Gelecek 10 yıl Hindistan için olumlu geçecek”
Ülkelerin süratli gelişen teknolojilere ne kadar hazırlıklı olduğunun beşeri sermayesinin ne biçimde eğitildiğiyle de ilgili olduğuna işaret eden Akçiğit, Hindistan’ın bu alana 2010’ların başından itibaren çok önemli halde yatırım yapmaya başladığını aktardı.
Akçiğit, başka ülkelerin de Hindistan’ın ardına takılmaya başlayacağını tabir ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dolayısıyla rekabetin kızışacağı kesinlikle gerçek. ABD Başkanı Donald Trump rekabetten dem vuruyor. Öteki tarafta, bilhassa Çin’in uyguladığı sübvansiyon programlarına bağlı olarak firmalar ülkedeki fırsatları ve Amerikan şirketleriyle baş başa rekabet edeceklerini görüyor. Davos’ta ne kadar işbirliği daveti yapılsa da işbirliği yapabilmek, dans edebilmek için iki bireye muhtaçlık var. ABD dans etmek istemiyorsa durum rekabete dönüşecektir. Fakat Hindistan’ı da bu denklemden silmek mümkün değil. Şu anda Hindistan daha geriden geliyor ancak Hindistan yaptığı yatırımların meyvelerini toplayacak ve önümüzdeki 10 yıl kendileri için olumlu geçecek diye düşünüyorum.”
“Gelişmekte olan ülkeler için fırsatlar var”
Yapay zeka teknolojilerinde artık geri dönüş olmadığını lisana getiren Akçiğit, “Artık yapay zekalı bir hayata evrildik. Bu teknolojilerin nereye gideceğini kestirim edebilmek çok kolay değil lakin muhtemelen yapay zeka uygulamaları katlanarak artacak.” dedi.
Akçiğit, bu alanda Türkiye dahil gelişmekte olan ülkeler için yeni fırsatlar olduğuna işaret etti.
Gelişmekte olan ülkelerin adımlarını gerçek atması gerektiğini belirten Akçiğit, “Örneğin, Türkiye’nin bir an evvel bulut sistemlerini kurması, internet altyapısını süratle güzelleştirmesi gerekiyor. Bunun haricinde beşeri sermaye çok değerli. Beşeri sermayeniz olursa, firmalar ve teşebbüsçüler bunu kullanacaktır. Dışarıdan firmalar teknolojilerini getirip Türkiye’de bu işi üretmek isteyeceklerdir ve bunun da ülkeye katbekat geri dönüşü olacaktır.” formunda konuştu.
Akçiğit, bu noktada üniversitelerin de kıymetli bir rol oynadığını söz ederek, üniversitelerde yapılan araştırmalarla firmaların uygulamaları ortasında makasın çok daraldığını anlattı.
Bunun da yeni bir fırsat penceresi manasına geldiğini vurgulayan Akçiğit, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Üniversitelerle biz firmaları, iş dünyasını daha yakınlaştırabilirsek ortada çok önemli bir sinerji çıkacak zira hem yeni teknolojiler gelişecek, birebir vakitte o çıkan teknolojilerden üniversitelere de yeni kaynak oluşacak. Münasebetiyle ben üniversiteler için de önemli bir yatırım yapılması gerektiğini düşünüyorum. Şu anda bütün toplantılarda yalnızca yapay zeka konuşuluyor neredeyse. Vakit çok süratli geçiyor, teknolojiler çok süratli ilerliyor ve bizim de bu açıdan süratlice adımlarımızı atmamız gerekiyor.”
