Yaza Sanatla Giriş: Türkiye’nin Kalbi Bu Hafta Sanatla Atıyor
Yaz mevsimi kapıya dayandı; kentler ise çoktan sanatla dolup taştı. Bu hafta Türkiye’nin dört bir yanında kültür-sanat takvimi capcanlı. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere pek çok merkezde sahneler, galeriler, konser salonları, çocuk atölyeleri ve sinema gösterimleriyle dolu dolu bir program sanatseverleri bekliyor.
Zorlu PSM: Müzik, Sinema ve Spor Bir Arada Zorlu PSM, “PSM Loves Summer by %100 Müzik” aktiflik serisiyle yazın ritmini yükseltiyor. 18 Haziran’da, Avustralyalı müzik ikilisi breathe. sahnede olacak. Sean Walker ve Andrew Grant’in kurduğu küme, yumuşak vokalleri ve sinematik tınılarıyla izleyicileri duygusal bir seyahate davet ediyor. Birebir akşam, Vestel Amfi’de City Sounds: Moophy dinleyicilerle buluşurken, Pluxee Sinema Günleri kapsamında açık havada Forrest Gump izlenebilecek.
Zorlu sadece müzikle değil, spora verdiği takviyeyle de öne çıkıyor. 2025 FIVB Voleybol Milletler Ligi kapsamında Türkiye Bayan Voleybol Kadrosu, Dominik Cumhuriyeti, Kanada, Güney Kore ve Brezilya’ya karşı oynayacak. Müsabakalar, DJ performansları eşliğinde dev ekranda izlenebilecek.
AKM’de Sanatın Her Tonu Atatürk Kültür Merkezi bu hafta çok sesli. 16 Haziran’da sahnelenecek “Dünya Bir Queen Meselesi”, birinci perdede klasik bale, ikinci perdede ise Queen müzikleri eşliğinde çağdaş dans ile etraf ve özgürlük temalarını işliyor. Sonraki gün, Okan Bayülgen’in yönettiği “Drakula” sahnede olacak; Hayko Cepkin, Van Helsing rolüyle dikkat çekiyor.
17 Haziran’da Urfa Ahengi konseriyle Şanlıurfa’nın türküleri ve sıra gecesi kültürü sahneye taşınırken, 20 Haziran’da Mercan Selçuk Dans Topluluğu “Dans Gala” gecesiyle çocuk dansçılardan profesyonellere uzanan büyüleyici bir koreografi sunacak. Birebir gün açılacak “Kaotik Kentin Gölgesinde: Manzara” standı, insan-doğa-kent üçgenine çağdaş sanatın gözünden bakıyor.
İstanbul Müzik Şenliği: Ustalardan Gençlere 53. yılına giren İstanbul Müzik Şenliği, Hasan Uçarsu’nun “Toprak Sever İnsanları Birer Birer” isimli yapıtıyla başladı. Tekfen Filarmoni ve Bulgaristan Ulusal Filarmoni Korosu’nun sahne aldığı açılışı, 19 Haziran’da keman virtüözü Frank Peter Zimmermann ve 20 Haziran’da Grammy ödüllü piyanist Rafał Blechacz izliyor. 18 Haziran’daki Geneva Camerata – Revolta gösterisi ise klasik müzik ile hip-hop dansını buluşturuyor.
Genç müzisyenlerin sahneye çıkma vakti da geldi. İş Sanat’ın düzenlediği Meriç Soylu Mükafatları, piyanist Güneş Tunçkıran, çellist Ceren Ordu ve müzikal tiyatro öğrencisi Yağmur Bakar’a verildi. Matteo Bocelli, 17 Haziran’da Harbiye Cemil Topuzlu Sahnesi’nde İstanbul’daki birinci konserini verecek.
Sinema ve Kitapta Derin Hikâyeler Vizyonda bu hafta Aşk Yalnızca Bir An, Tam Bana Nazaran, Ejderhanı Nasıl Eğitirsin, Bozzo in the Woods ve Genç Werther’in Acıları yer alıyor. İstanbul’un elektrikle tanışma serüvenini anlatan “İstanbul’un Aydınlık 100’ü” standı ise Silahtarağa Arşiv Koleksiyonu’ndan haritalarla tarih meraklılarını bekliyor.
İnkılâp Kitabevi etiketiyle yayımlanan Sessizliğin Üç Yüzü, Prof. Dr. Bilge Uzun’un kaleminden çıkan ve sessizliğin katmanlarında gezinen bir içsel keşif romanı. Psikolog Yağmur’un iç sesiyle çıktığı bu seyahatte travma, hasret, inanç ve yüzleşme temaları güçlü edebi bir lisanla işleniyor. Her karakter, sessizliğin diğer bir yüzünü temsil ediyor ve okuyucusunu kendi iç dünyasıyla yüzleştiriyor.
Tarihin Hayaleti Sahneye Taşınıyor: Anne Boleyn Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenen Anne Boleyn, tarihî bir figürü tekrar yorumlarken, kadınlık, inanç ve iktidar üzere temaları bugüne taşıyor. Howard Brenton’un yazdığı, Adonis Filipi’nin yönettiği oyun, Anne’in hayaletinin kendi öyküsünü anlatmasıyla başlıyor. Senem Topkaya ve Yağmur Evin’in dönüşümlü oynadığı başrol, Anne’in trajik olduğu kadar politik ve düşünsel istikametlerini de ortaya koyuyor. Vakitsiz dekor, ironik anlatıcı karakteri ve güçlü oyunculuklarla oyun, geçmiş ile bugünü birleştiren etkileyici bir seyir sunuyor.
Sanatla Değişen Günler… Bu hafta Türkiye, tekrar çok sesli ve çok renkli. Bir konser, bir tiyatro oyunu, bir stant ya da çocuklar için bir atölye… Hangisini seçerseniz seçin, sanata dokunduğunuzda değişen yalnızca gününüz değil, bazen bir ömür oluyor.
